Şimdi, üçüncü büyük problem üzerinde kalan zamanımı geçirmeme izin verin. çünkü bunu kavramak daha ince ve belki de daha zor, | TED | دعوني الآن أقضي ما تبقّى من وقت في الحديث عن المشكلة الكبرى الثالثة لإنّ هذه المشكلة ليس من السهولة فهمها واستيعابها |
çünkü birisi bana karmaşık diye bir şey olmadığını demişti. | Open Subtitles | حقّاً؟ لإنّ أحدهم أخبرني ليس هناك شيءٌ مُعقّدٌ هكذا |
Şey, ben bulurum... çünkü benim yaptığım şey bu. | Open Subtitles | حسناً، سوف أعثر عليه لإنّ ذلك ما سوف أقومُ به |
Üremeden söz etmiyorum. Sen de dinle, çünkü bu seni de etkiliyor. | Open Subtitles | لست أتكلّم عن الولادة وانصتي لإنّ هذا يؤثّر عليك أيضاً. |
Cidden mi? çünkü birisi bana karmaşık diye bir şey olmadığını demişti. | Open Subtitles | لإنّ أحدهم أخبرني ليس هناك شيءٌ مُعقّدٌ هكذا |
Biliyorum çünkü eve gelirken oda beni aradı. | Open Subtitles | أنا أعرِف لإنّ إتّصل بي بينما كان يقودُ في طريقِهِ لِهنا |
Şey, bu kesinlikle alışılmadık bir şey çünkü kendisi babanız olur. | Open Subtitles | ... حسناً، هذا بالتّأكيد غير طبيعي لإنّ ذلك الرّجل كان والدك |
çünkü şuradaki kilise bekçisi sürekli yapıyor da. | Open Subtitles | لإنّ حــارسة السرداب هذه تفعل ذلــك طوال الوقــت |
çünkü kundakçıları kanıtlamak neredeyse imkânsızdır. | Open Subtitles | تكون لسبب , لإنّ إثبات الحريق المتعمّد يقترب من المستحيل |
Odaklanmanız gereken tek şey varoluşsal riski azaltmak olacaktır çünkü varoluşsal riskde en ufak azalma bile herhangi bir faydayı etkileyecek sizin başarmanızı sağlayabilir | TED | الشيء الوحيد الذي يجب التركيز عليه هو التخفيف من الخطر الوجودي لإنّ أبسط هبوط في خطر الوجود بإمكانه أن يطغي علي أي فائدة نرجو تحقيقها. |
Biliyorum çünkü hapishane raporlarında sezaryen yaran olduğu yazıyor. | Open Subtitles | أنا أعرِف ذلك ... لإنّ السجن قام بِإختبار أظهر بِأن لديكِ ندبةٌ جرّاء عمليّة قيصريّة |
çünkü çürür. | Open Subtitles | لإنّ الخشب سيتضرر |
çünkü bir darbe, savaşı sonlandırmaz. | Open Subtitles | ... لإنّ الإنقلاب لن يُنهي حرباً |
çünkü buraya girince kör bir adamın gözleri açılır ve sakatlara Tanrı'nın verdiğinden daha çok bacak verilir. | Open Subtitles | ... لإنّ الدّخول إليها يفتحُ عيون الرّجل الأعمى ويمنح الكثير من الكُسحاء إستِخدام أرجُلِهِم أكثر مِمّا يمنحه الرب على الإطلاق |
çünkü dün... | Open Subtitles | لإنّ كما ترون، البارحة... |
Şimdi tekrar arkadaş olabiliriz çünkü P.K. kaybedenlerden hoşlanmaz. | Open Subtitles | ... والآن، سنُصبِحُ أصدِقاء مُجدّداً لإنّ (بي. كي) ليس صديقاً لِلخاسِرين أمثالك |
çünkü arabalardan hiç anlamayan birisi bile "Ford Focus; 500 beygirlik, V8 motorlu bir Jaguar'ı yakalayamaz." diyecektir. | Open Subtitles | لإنّ أيّ شخص يعرف أيّ شيءٍ عن السيارات سيشاهد هذا الفيلم ويقول: " مُحالٌ أنّ تلك الـ (فورد فوكس) يمكنها مجاراة سيارة (جاغوار) بمشحّن "تيربو" ومحرك 500 حصان (في 8)" |
çünkü bu senin Diablo'nun gözünde değerli yapacaktı. | Open Subtitles | (لإنّ ذلك جعلك قيّماً لدى (إبليس |
çünkü bu kız Andrea Corbett. | Open Subtitles | (لإنّ تلك هي (أندريا كوبرت |