"لاتريد" - Translation from Arabic to Turkish

• istemiyorsun
• istemiyor
• istemezsin
• istemediğini
• istemediğine
• istemiyorsan
• istemez
• istemediğinden
• istemediğin
• istemezsiniz
• istemedin
• istemediği
• istemiyormuş
• istememeni
• istemiyorsa

Düğüne sırf havadan sudan konuşmayı sevmediğin için mi gitmek istemiyorsun?
انت لم ترغب لحظور حفل الزفاف معه لأنك لاتريد الحديث الصغير

Dolap çevirmek istemiyorsun ama haksız kazanca itirazın yok.
لا تريد أن تغش فى اللعب وأيضا لاتريد أن تكسب بالباطل

sana zarar veriyordu, artık zarar vermek istemiyor, bu sorunu çözecek.
هي تأذي وهي لاتريد أن تؤذى وهذا سيجعل كل شيء ينتهي

Bu eller bahşiş veren eller. Böyle kirli ellerin sana dokunmasını istemezsin.
هذه هي اليد التي أعطت البقشيش لاتريد هذه اليد القذرة ان تلمسك

Şimdi bunu duymayı hiç istemediğini biliyorum ama anneni yardıma ihtiyacı var.
أعرف أنك لاتريد أن تسمع هذا الأن ولكن عندما تصبح أمك بخير

Gablehouser'dan özür dileyip işine geri dönmek istemediğine emin misin?
شيلدن هل أنت متأكد أنك لاتريد الإعتذار لغابلهوسر لتستعيد وظيفتك؟

Vahşi atlarla takılmak istemiyorsan ahıra geri dön ve yatıp uyu.
فإذا كنت لاتريد الركض ومجاراة الخيول الراكضة فعد للحظيرة واخلد للنوم

Kimsenin sana ne yapman gerektiğini söylemesini istemiyorsun.
أنت لاتريد أي شخص أن يقول لك ما يجب أن تفعله

Herhangi birinin çıkıp da ne yapman gerektiğini söylemesini istemiyorsun.
أنت لاتريد أي شخص أن يقول لك ما يجب أن تفعله

Bunu olmasını istemiyorsun - ölmeyi tercih edeceğini söylemiştin.
أنت لاتريد أن يحدث لك هذا أنت أخبرتنى أنك تفضل الموت

Madem madalyon daha fazla konuşmak istemiyor, neden partiye devam etmiyoruz?
بما ان الميدالية لاتريد التحدث بعد الآن لماذا لانستمر في الإحتفال؟

Görünüşe göre kız gelmek istemiyor sen ne düşünüyorsun?
من الواضح الفتاة لاتريد الخروج معك ماذا تظن ؟

Girmeye korktum, çünkü insan onlara rastlamak istemiyor.
كنت خائف ان اتعارك معهم، انت لاتريد ان تتحدى أحد منهم.

İnan bana, ...ellerinde masumların kanı olsun istemiyorum. Yüzlerini rüyalarında görmek istemezsin.
لاتريد دماء الأبرياء على يديك، صدقنيّ . لاتريد أن ترى وجوههم بكوابيسِك

Evlat, böyle bir şeyi kaybetmek istemezsin.
يا فتى,أأنت متأكد من انك لاتريد ان تضيع شيء كهذا.

Hem büyük sürprizi mahvetmek istemezsin.
بجانب أنك لاتريد أن تفسد المفاجأة الكبيرة

Babanın suçlu çıkmasını istemediğini biliyorum ama belki de artık hayatına devam edebilirsin.
أعلم أنك لاتريد أن يكون أبوك مذنباً ولكن ربما يمكنك الآن المضي قدماً

Hazır laf açılmışken, Melissa'yı da terk ettim diyelim yaşadığı sürece beni bir daha görmek istemediğine karar verdi.
ومادام اننا في الموضوع لنقل اني قطعت علاقتي مع ميلسا .وقررت انها لاتريد ان تراني على طول ماهية حية

Eğer bana bir boğa satmak istemiyorsan sadece bunu açıkça söyle.
اذا كنت لاتريد ان تبيعني الثور, فقط قل ذلك.

Ağaçlardan sallanmak istemez misin?
لاتريد أن تكون فقط شخص مشنوق في شجرة اها اها

Üzerimde dinleme cihazı olabilir. Asla bilemezsin. Üstümü aramak istemediğinden emin misin?
انا قد اكون مرتديا جهاز تنصت,قدلاتعلم ابدا,متاكد لاتريد تفتيشي؟

Dünyanın bilmesini istemediğin şeylerden bahsediyorum.
شيء أنا متأكد أنك لاتريد أن يعرفه العالم

Bir operasyon esnasında herkes aynı fikirde olana kadar harekete geçmek istemezsiniz.
خلال عملية انت ابداً لاتريد القيام بحركة حتى الجميع على نفس الصفحة

- Evet ama gitmeyi sen istemedin. - Sen gitmek istemedin de ondan!
‫إنك لم تكوني تريدين الذهاب ‫ لأنك أنت لاتريد الذهاب

Ve saçlarını kulaklarının arkasına attığında ne kadar güzel olduğunu duymak istemediği kesin.
وهي قطعاً لاتريد سماع كم تظن انها جميلة عندما تثني شعرها خلف إذنيها

Yarınki fotoğraf çekiminde olmak istemiyormuş.
لاتريد أن تحضر جلسة التصوير غدا هنا.

- Ne? Çocuk istememeni anlıyorum, tamam mı? Ama emlakçıyı bu işe karıştırma.
أتفهم انك لاتريد أطفال ولكن هذا ليس ذنب بائعة العقار

Ama ya benim yapmak istediğim şeyi yapmak istemiyorsa?
لكن ماذا لو كانت لاتريد فعل ما أريد فعله؟