"لاحظت أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark ettim
        
    • olduğunu farkettim
        
    • olduğunu fark
        
    Bu sabah bir şey unuttuğunu fark ettim ve getireyim dedim. Open Subtitles لاحظت أنك نسيت شيء هذا الصباح لذا أردت أن أجلبه لك
    Ben de departmanında bir şeylerin yanlış olduğunu fark ettim. Open Subtitles ولقد لاحظت أنك قد حصلت على شيء خاطئ مع إدارتك.
    Aç değilmiş ama fark ettim de domuz sucuğu saklamışsın ben de dayanamadım. Open Subtitles ليست جائعة ، لكنني لاحظت أنك أحضرت معك بعض النقانق ولم أستطع مقاومتها
    Sadece yangın musluğunun hemen yanında park ettiğinizi ve ve park biletinizin olduğunu farkettim. Open Subtitles لاحظت أنك كنت تركن بالقرب من صنبور وهناك مخالفه
    Dün üzerinde açık yeşil noktalar olan sarı bir bluz giydiğinizi fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظت أنك قد ارتديت بلوزة صفراء ذات نقط خضراء بالأمس
    Onunla birlikte görülmemeye dikkat ettiğini fark ettim. Open Subtitles لاحظت أنك كنت حريصاّ جداّ على أن لا تشاهد معها
    Ağzını oynattığını ama bir şey çıkmadığını fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظت أنك تحركي فمك من دون أن تخرجي أي صوت
    Öldüğü akşam çalışma odasının kapısı kırıldığında bir şey almak için eğildiğinizi fark ettim. Open Subtitles فى ليلة موته , عندما كنا نقوم بكسر الباب لاحظت أنك ألتقت شيئا من على الأرض
    Ona yardımcı olacak şeyleri hemen söylemeyeceğini fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظت أنك لا تستطيع أن تترك الموضوع بسرعة من أجل أن تساعدها
    O havucu 5 derecelik açıyla rendelediğini fark ettim Open Subtitles لاحظت أنك تسحقين الجزر على درجة 45 قليلاً
    Senin de son birkaç gecedir eskisi gibi olmadığını fark ettim. Open Subtitles و كما حدث فقد لاحظت أنك لم تكوني على طبيعتك مؤخراً في تلك الأمسيات السابقة
    - Şunu fark ettim ki her seferinde ben sanki odada değilmişim gibi konuşuyorsunuz. Open Subtitles لاحظت أنك تشير إلي كأني لست موجوداً بالغرفة.
    Son bölümü appassionata çaldığınızı fark ettim ama sanırım besteci allegro yazmıştı. Open Subtitles لاحظت أنك عزفت بشكل مغاير عن ما كتبه الملحن
    Depodaki o güzel saate nasıl baktığını fark ettim. Open Subtitles لاحظت أنك إعجبت بهذه الساعة التي كانت بالمتجر
    Dün Cheerios antrenmanına gelmediğini fark ettim. Open Subtitles لاحظت أنك لم تكن في تمرين التشجيع بالأمس
    Sırtüstü yattığında daha çok horladığını fark ettim. Open Subtitles و لاحظت أنك تشخرين و يزداد الشخير عند الاستلقاء على ظهرك
    fark ettim ki sen ve Jake, internette ilişkinizi resmileştirmemişsiniz. Open Subtitles لاحظت أنك وجيك لستما على الأنترنت معاً رسمياً
    Hey, Paul, bir anda bütün ışıkların hazır olduğunu farkettim. Open Subtitles يا بول، لقد لاحظت أنك طرح كل هذه الأضواء.
    Seninkileri paketlemede çok usta olduğunu farkettim. Open Subtitles لقد لاحظت أنك بارع جدا في... ... التعبئة والتغليف لك.
    Sizde de bir tane olduğunu farkettim. Open Subtitles لاحظت أنك جلبت لك واحداَ منهم
    Sonny, kendimi suçluyorum. Bir şeyler olacakmış gibi gergin olduğunu fark etmiştim. Open Subtitles أنا ألوم نفسى على هذا لقد لاحظت أنك كنت متوترا كما لو أن شيئا سيحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more