"لاحظت ان" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu fark ettim
• fark ettin
• Farkettim de
• gözlemişsindir
• olmadığını fark ettim
• olduğunu farkettim

Gazetede personellerle ilgili bir takım sorunlar olduğunu fark ettim.
لقد لاحظت ان هناك بعض المسائل المتعلقة بالموظفين في الصحيفة

Sizin için bir telgraf yok. Ama bir postacı kadında sizin için bir mektup olduğunu fark ettim.
لا اعرف كيف حدث الامر لكنى لاحظت ان غرفة البريد كان بها هذا الخطاب لك

Aşağıda yaklaşık 20 kadının fotoğrafını sallayarak adını haykırdığını fark ettin mi?
هل لاحظت ان هناك 20 امرأة في الأسفل يمسكون صورك ويرددون باسمك؟

Ben'in son zamanlarda çok "eğlendiğini" fark ettin mi?
هل لاحظت ان كان بين يستقبل زوارا كثيرا مؤخرا؟

Farkettim de ray çetesi şimdiden tepelerin arkasındalar.
لقد لاحظت ان الاسلحة الحقيقية بالفعل خلف هذة الهضاب

Clarice Starling ile Hannibal Lecter'in etkileşimini gözlemişsindir.
هل لاحظت ان هناك تناغم بين كلاريس تارلنج ودكتور لاكتر هل لاحظت ان هناك تناغم بين كلاريس تارلنج ودكتور لاكتر

İşlediğin hiçbir suçun para ya da açgözlülükle alakalı olmadığını fark ettim.
لاحظت ان كل تلك الجرائم التي ارتكبتها لم تكن من اجل النقود او الجشع

Her neyse, ben... telefonumda birkaç cevapsız arama olduğunu farkettim, ve, şey, Bunlardan bir tanesini-- senin yaptığını düşündüm.
ااه المهم لاحظت ان فيه مكالمات فائتة في جوالي و ما كنت ادري اذا

Ve bu zamana kadar sorunun Bart'tan kaynaklandığını sanıyordum ama her şeyin onun yüzünden olduğunu fark ettim.
وكل هذا الوقت كنت اعتقد ان بارت هو المشكله لكنني لاحظت ان كل شي متعلق بها

Shaw beni tuttuğunda hücrelerin uzaktan sorgulama özelliği olduğunu fark ettim.
عندما امسكني شاو، لقد لاحظت ان زنزانات الحجز قد جُهزت للإستجواب عن بعد

Bu listenin arkasında, yeni bir tanesine başlamak için bolca boşluk olduğunu fark ettim.
لقد لاحظت ان هناك مساحه فارغة كبيرة .. في ظهر هذه القائمة لتبدأي واحدة جديدة

En iyi silahının gülümsemen olduğunu fark ettim ve bence hiç kimsenin bunu senden almaya hakkı yok.
لقد لاحظت ان الإبتسامة ... هي سلاحك في الإختيار وأعتقد بأنه لا يوجد شخص لديه الحق بأن يأخذها منك

Çocukların arasında ondan kaçınan birini fark ettin mi?
هل لاحظت ان كان أي من الفتية قد تجاهله بشكل غير ملحوظ؟

Araf'da sert rüzgârların estiğini hiç fark ettin mi?
لابدانك لاحظت ان لدينا بعض الرياح العالية الخفيفة في بورجاتوري؟

Bunu sık yaptığını fark ettin mi?
هل لاحظت ان يعمل ذلك كثيرا مؤخرا؟

Farkettim de, burada bayağı boş yer varmış.
وسواء كان مهما ام لا لقد لاحظت ان هناك في الحقيقة مجموعة غرفة هنا

Demiryollarından bahsetmişken, Farkettim de ray çetesi şimdiden...
" هيئة السكك الحديدية " ...لقد لاحظت ان الاسلحة الحقيقية بالفعل

Clarice Starling ile Hannibal Lecter'in etkileşimini gözlemişsindir.
هل لاحظت ان هناك انسجام بين كلاريس ستارلنج ودكتور لاكتر؟

Kararın burada olmadığını fark ettim.
لاحظت ان قرار المحكمة لم يدرج هنا

Peki, babana çantasını getirerek yardım ettiğimde cüzdanının çantasında olduğunu farkettim.
لقد ساعدت والدك بالحقائب لقد لاحظت ان محفظته كانت هناك