"لاحظوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark
        
    • dikkat edin
        
    • bakın
        
    • izleyin
        
    • not
        
    • çekerim
        
    • farkettiler
        
    • görürlerse
        
    • anlayamamışlardır
        
    Bir şerif yardımcısı, trafiği fark ediyor ve federalleri çağırıyor. Open Subtitles وبعض نواب الشرطة لاحظوا كل هذا هذا الزحام اتصلوا بالفيدراليين
    Yemeklere imzanı attın ve tüm müdavimler bunu fark etti. Open Subtitles وضعتَ توقيعك على الأطباق و جميع الزبائن الدائمين لاحظوا ذلك
    Kalbi çıkarmaya başlarken yüzeyin nasıl kan damarlarıyla örtülü olduğuna dikkat edin. Open Subtitles حالما تبدأوا في ازالة الرأس لاحظوا كيف هي المنظقة مغطاة بالاوعية الدموية
    Rodeocunun vücudunun en çok hangi kısımlarını kullandığına dikkat edin beyler. Open Subtitles أيها السادة، رجاءً لاحظوا أي جزء من جسد الراكب يُستخدمُ غالباً
    JH: Bradley'nin küçük ahlaki benliğinin merdivenleri çıkarken nasıl öldüğüne bir bakın. TED جوناثان هايدت: إذن لاحظوا كيف أن نفس برادلي المتخلقة والزاهدة فقط تموت في طريق الدرج.
    İzleyin. Bir, iki ve bir, iki, üç, dört. TED لاحظوا. واحد، اثنان، واحد، اثنان، ثلاثة، أربعة.
    Özetle, müşterilerime fazla özen gösterdiğimi ve bunu fark ettiklerini söyledi. Open Subtitles بالكاد قال لي بأني أهتم كثيراً بـ عملائي وقد لاحظوا هذا
    Bir nesneyi bıraktığında, Dünya'nın merkezine doğru düştüğünü fark ettiler. Open Subtitles لاحظوا أنه عندما تٌسقط الأشياء يقعون دائما نحو مركز الأرض،
    yani bu bilgi yayılır. Bilgi'nin de hikayemizin bir parçası haline geldiğini fark etmiş olmalısınız. TED و هكذا تنتشر المعلومات. لاحظوا أنّ المعلومات أصبحت جزءاً من تاريخنا.
    Değişmediğini fark ediyorsunuz, kendi kendine mutlu bir şekilde takılıyor. TED لاحظوا بأنها لا تتغير، وتكمل التردد بسعادة.
    demeyiz. İşte burada tuhaf bir şey oldu. Elbette çocuklar da bunu fark etti. TED فهنا سيبدو بأنه شيء غريب وغير مألوف وبالتأكيد الأطفال لاحظوا ذلك.
    Mahallenin nasıl hâlâ kalabalık geldiğine ve gerçekten bir yeşil alan eksikliği olduğuna dikkat edin. TED لاحظوا الازدحام الذي لا يزال يبدو الحي عليه وكيف أنه يفتقر فعلا للمساحات الخضراء.
    dikkat edin; miselyum büyüdükçe bir toprak alanını ele geçiriyor ve bir ağ oluşturuyor. TED و لاحظوا أن حيث تنمو الميسيليوم تتحكم بالمنطقة ثم تبدأ بتشكيل الشباك
    dikkat edin, dördüncü seviye bir satıcı, güven seviyesi altı. TED لاحظوا أنه بائع مستوى 4، يملك مستوى ثقة 6.
    Saat 17.05'te ayrıldı. El çantasına dikkat edin. Open Subtitles هى تركت المنزل الساعه 17,05 لاحظوا حقيبه يدها
    Hedef alırken fabrikaya giden S biçimli yola dikkat edin. Open Subtitles لذا لا يمكن أن تخطأها . لاحظوا إشارة التعرج قبل منطقة المصنع
    Boston'daki tren hattının üzerine dikkatli bakın. TED لاحظوا هذه الصورة أعلى الخط البرتقالي في بوسطن
    Çünkü köprü uzun bir zaman böyle iki yana sallanıyordu, nasıl kıvrıldığına bir bakın. TED كانت تتأرجح هكذا لفترة طويلة، لاحظوا هذه الحركة الالتفافية.
    Askeri izleyin. Sepette bir şey olduğundan emin. Open Subtitles لاحظوا حدس المصور، إنه واثق أن ثمة شيئاً في الصندوق
    Bir evi seçmenizi ve pozisyonunu not etmenizi ve bunu aklınızda tutmanızı istiyorum. TED اريدكم أن تختاروا واحد منها ثم لاحظوا موقع البيت احفظوا ذلك في ذهنكم
    Çantamdaki Jimmy Joyce'a dikkatinizi çekerim. Open Subtitles أرجوكم لاحظوا كتاب جيمي جويس الذي أحمله فى حقيبتى
    Doktorlar ve hemşireler, onun sadece hayatta kalan biri olmadığını, gerçekten zeki olduğunu farkettiler ve onu hemşire yaptılar. TED الأطباء والممرضات هناك لاحظوا أنها ليست ناجية وحسب، كانت ذكية للغاية، لذا عينوها كممرضة.
    Size zırnık kadar merhamet gösterdiğimi görürlerse ölüyüm demektir. Open Subtitles إذا لاحظوا أي أثر للرحمة مني إليكم، سأموت.
    Bence çekin neden senden gelmediğini anlayamamışlardır. Open Subtitles لا أعتقد أنهم لاحظوا أن الشيك المصرفي لم يكن صادراً منك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more