Burada seksist sözcükler kullanılmasına müsaade edemezsin. Git ve mahvet onu. | Open Subtitles | لايمكنك أن تدعي تفرقة جنسيه كهذه تحدث هنا اذهبي ونالي منه |
Evet, kurbağa satan kaç yer var hayal bile edemezsin. | Open Subtitles | أجل، لايمكنك أن تتخيل كم عدد الأماكن التي تبيع الضفادع |
Ama John, bir kaplanı ameliyat edemezsin. Hele de, semptomları tam olarak bilmezken. | Open Subtitles | لايمكنك أن تعمل على نمر لاسيما وأنتَ لاتعلم ماهي الأعراض |
Benim umurumda! Sırf çok komik diye insanlara elektrik şoku veremezsin. | Open Subtitles | أنا أهتم , لايمكنك أن تفعل مثل هؤلاء الأشخاص |
Bak, Naomi onun bundan böyle kurtulmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | اسمعي نايومي, لايمكنك أن تدعيه يفلت بفعلته |
-Ciddi olamazsın. -Bu şey güneş ışığıyla mı çalışıyor? | Open Subtitles | لايمكنك أن تكون جاداً هذا الشيء مسير عبر أشعة الشمس |
Şehir konsülünden izin almadan Frank'in kontrol edemezsiniz. | Open Subtitles | لايمكنك أن تتحكم به دون تصريح من مجلس المدينة |
Eğitimde bir deyişimiz var: Göremediğiniz bir şey olamazsınız. | TED | في مجال التعليم تُوجد مقولة مفادها أنه ليس بمقدورك أن تكون ما لايمكنك أن تراه |
Senin de dediğin gibi, hırsız olmaya tenezzül edemezsin. | Open Subtitles | مثلماً قلتَ ، لايمكنك أن تحنى رأسك كى تصبح لصّاً. |
Hücumdaki katkısını inkar edemezsin. Oynayabiliyor. | Open Subtitles | لايمكنك أن ترفضه بهذا الشكل الاعتدائي بإمكانه أن يلعب |
Ufak bir şaka yaptı diye ofisteki birinden nefret edemezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تكره شخص من أجل مقابل المكتب القليله |
Yüzün kızarmadıysa ustaca tehdit edemezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تهدد من جهه اذا لم تكن محمر الوجه |
İnsan kalıntılarıyla bir gemiyi tamir edemezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن ترقع سفينة فضائية بواسطة بقايا بشرية |
Daha ilk haftanın ilk günündeyiz. Henüz buna karar veremezsin. | Open Subtitles | هذا اليوم الأول من أول اسبوع لايمكنك أن تحكم عليه بعد |
Öyle bir anda parti düzenlemeye karar veremezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تُقررى تنظيم حفلة من طرف واحد. |
Senin üzerinde böyle bir gücü olmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تدعه يملك هذا النوع من السيطرة عليك |
Görüşmenin ne zaman biteceğini sen karar veremezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تقرّر متـى تنتهي المقابلة نحـن نفعل ذلك |
Konuştuğun için tabloda olamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك أن تكوني على الشبكة من أجل الكلام |
Domuz-Tavşan, vefasız olamazsın ve ayrılamazsın. | Open Subtitles | الأرنب الخنزيـر ، لايمكنك أن تكون غير مخلص و تتركه أيضا |
Ona modern hayatın ne kadar korkutucu geldiğini tahmin edemezsiniz. | Open Subtitles | لايمكنك أن تتخيل كيف هى خائفة من العالم الحديث الذى ينتظرها |
Ona modern hayatın ne kadar korkutucu geldiğini tahmin edemezsiniz. | Open Subtitles | لايمكنك أن تتخيل كيف هى خائفة من العالم الحديث الذى ينتظرها |
Elbette, her şey için hazır olamazsınız. | Open Subtitles | بالطبع لايمكنك أن تكون جاهزاً لكل شيء |