Birbirimizi yarayabiliriz, fakat ölümcül zarar veremeyiz. | Open Subtitles | يمكننا أن نَجرح، ولكن لايمكننا أن نؤذي أحدنا الآخر حتّى الموت |
Hiçbir şey yapmadan bu işten sıyrılmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | حسناً ، لايمكننا أن لا نفعل شئ ونتركه بدون عقاب |
Bu seyahatin çatlaklara yol açmasına izin veremeyiz çocuklar. | Open Subtitles | لايمكننا أن نسمح لهذه الرحله أن تسبب تصدعاً يارفاق |
Teklifi ne olduğunu bile bilmeden kabul edemeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن نخضع لشروطهم إذا لم نكن على درايةِ بها |
Hapishane personelinin güvenilirliğinden emin olamayız. | Open Subtitles | نحن لايمكننا أن نكون متأكدين . أن موظفي السجن متفاهمين |
"Buna katlanamayız." | Open Subtitles | وتقولون لايمكننا أن نحظى بهذا. |
Roger King hakkında endişelenemeyiz. | Open Subtitles | (لايمكننا أن نقلقَ بشأن (روجر كينغ |
Bunun olmasına izin veremeyiz. Bu noktada pazarlıklar devreye girer. | Open Subtitles | لايمكننا أن نسمح لذلك أن يحدث لذلك وجدت المفاوضات |
Doğru kişiyi bulup, suçlama için makul bir kanıt bulamadan, onun gömülmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن نسمح بدفنه حتى نتأكد من أنّنا قد ألقينا القبض على المجرم ولدينا مايكفي من الدلائل لتوجيه التهمة إليه |
Kalbimizin mantığımızı bastırmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن نسمح لقلوبنا بأن تحكم عقولنا .. |
Bir daha durduramayız onu. İzin veremeyiz buna. | Open Subtitles | لن نقدر على إيقافها أبدًا لايمكننا أن ندع ذلك يحدث |
Böyle bir silah geliştirdiğimizin duyulmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن ندع الناس يعلمون... أننا صنعنا هذا السلاح |
Düğün yemeğini yatak odanda veremeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن نجعل زفافي في غرفة نومك |
Fakat buna izin veremeyiz. | Open Subtitles | يارفاق , لكن لايمكننا أن تحصلوا على ذلك |
Üzgünüm hiç bir hasta hakkında bilgi veremeyiz... | Open Subtitles | آسفة، لايمكننا أن نعلّق بشأن ... مرضى ربما يكونوا، أو لايكونوا |
Afrikalılar'ın kuralları belirlemesine müsaade edemeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن ندع الافريقين يملون علينا الأنظمه، |
- Onları daha fazla zapt edemeyiz! | Open Subtitles | لايمكننا أن نصمد أطول تراجعوا إلى القاعة |
Sadece cildi yağlı Florida'lı insanlara yardım edemeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن نستهدف سكان "فلوريدا" ذوي البشرة الدهنية |
Ama başarısız olamayız. Bunu başarabilirsin. | Open Subtitles | أعلم أنك منهك ونحن جميعاً محبطون لكن لايمكننا أن نفشل،يمكنك أن تنجح بذلك |
Çünkü beraber olamayız. Ama ben olabileceğimizi söylüyorum. | Open Subtitles | لأنه لايمكننا أن نكون معاً لكن أنا أقول إنه بأمكاننا. |
Biliyorum benim umduğum gibi olamayız, ama... | Open Subtitles | أعلم لايمكننا أن نكون كما أملت |
"Buna katlanamayız." | Open Subtitles | وتقولون لايمكننا أن نحظى بهذا. |