"لا أستطيع الإنتظار" - Translation from Arabic to Turkish

    • sabırsızlanıyorum
        
    • bekleyemem
        
    • can atıyorum
        
    • dört gözle bekliyorum
        
    • bekleyemiyorum
        
    • bekleyemeyeceğim
        
    Nasıl olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum. TED لا أستطيع الإنتظار لمعرفة ما سيبدو عليه ذلك.
    Seni o şapkalardan giyerken görmek için sabırsızlanıyorum. Sana çok yakışacaktır. Open Subtitles . لا أستطيع الإنتظار لرؤيتك ترتدي واحدة ستكون وسيماً للغاية
    Yabanda geçirdiğim bu günlerin ardından, Portman Meydanı'na dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles إني بالتأكيد لا أستطيع الإنتظار للعودة إلى منطقة بورتمان أن أكون بالأحراش إنه مثير جداً
    Vahşi yerlerde dolaştıktan sonra Portman meydanına dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles إني بالتأكيد لا أستطيع الإنتظار للعودة إلى منطقة بورتمان أن أكون بالأحراش إنه مثير جداً
    Ömür boyu seni iki koca arasında yakalamayı bekleyemem. Open Subtitles أقدمه في أنسب وقت لا أستطيع الإنتظار طوال حياتي أراقبك تتنقلين بين الأزواج
    Caesar'ın yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية وجه سيزار عندما يكتشف
    Bu çekim için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار حتَى ينتهي تصوير هذا الفيلم
    Burada yapacaklarını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles في الواقع ، إنه مضحك نوعاً ما لا أستطيع الإنتظار لأرى ماذا ستفعلين هنا
    Dostlarıma söylemeye sabırsızlanıyorum. Bu kadar büyük kayaları yok. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لإخبار أصدقائي ليس لديهم صخرة كبيرة هكذا
    Binmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لأكون في داخل الأمواج
    Bu yeri gerçekten tanımak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لأصبح معروفة بهذا المكان
    Tatlının ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار لأرى ماذا يوجد للتحلية
    Sahne makyajıyla seni görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤيتك هكذا، . سيكون جميل
    Sahne makyajıyla seni görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لرؤيتك على المسرح سيكون الأمر رائعاً
    Bunu bebeğin günlüğüne yazmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى كتابة ذلك في مذكرات الطفل.
    Bu felaketi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذه الكارثة.
    Bu felaketi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار لرؤية هذه الكارثة.
    Haberi ulaştırmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى أخبر باقى الأعضاء
    bekleyemem Kim bilir ne kadar bekleyeceksin? Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار من يعرف, كم ستكون طول المده؟
    Her hafta seninle çalışmaya can atıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لفعل هذا معكِ كل إسبوع
    Başka bir adamın başına kalmasını dört gözle bekliyorum. Peki ya sen Don? Open Subtitles أقول لك, لا أستطيع الإنتظار حتى تصبح تلك الفتاة بـ ذمّة رجلُ آخر
    -Penisini emmeyi bekleyemiyorum.. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار حتى امارس معك الجنس
    Tüm bunların yeniden başlaması için yarını bekleyemeyeceğim! Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار للبدء ثانية من البداية غدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more