Bütçe tartışmalarının şu anda sırası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ الآن هو وقت مناقشة الميزانية. |
Bu çocuğun hapishaneye girmek için acelesinin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هذا الفتى يتعجل الوصول إلى السجن. |
Ama bunun önemli olduğunu sanmıyorum. Ne olursa olsun her zaman birbirimizi buluyoruz gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن لا أظن أنّ ذلك يهم؛ لأننا نهتدي إلى بعضنا دائمًا في النهاية. |
Evet, zamanda yolculuk yapan bir nişancının resmini arananlar listesine koyabileceğimizi sanmam. | Open Subtitles | لا أظن أنّ بوسعنا وضع صورة قنّاص؛ ومسافر زمنيّ على قائمة أكثر المطلوبين. أجل، ربّما لا. |
Evet, zamanda yolculuk yapan bir nişancının resmini arananlar listesine koyabileceğimizi sanmam. | Open Subtitles | لا أظن أنّ بوسعنا وضع صورة قنّاص؛ ومسافر زمنيّ على قائمة أكثر المطلوبين. |
Otizmin o kadar da kötü olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ التوحّد العقلي بهذا السوء. |
Çok fazla seçeneği olduğunu sanmıyorum | Open Subtitles | أنا لا أظن أنّ لديه خيـار آخـر |
Benim ne düşündüğümün kimsenin umurunda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هناك مَنْ يُبالي برأيي |
Tek iki seçeneğin bunlar olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هذين هما الخيارين الوحيدين |
Ama başka bir seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن لا أظن أنّ لدينا خيارًا. |
Bunlarda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ لديهم منه |
Bunun iyi bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هذا جيد |
Evet, bunun arağımız Stiles olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أظن أنّ لذلك علاقة بـ(ستايلز) التي نبحث عنه. |
Düşündüğünüz gibi olduğunu sanmıyorum. Sahi mi? | Open Subtitles | لا أظن أنّ ذلك ما يجري معها |
Bunun senin sorunun olduğunu sanmıyorum Ric. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هذه مشكلتكَ يا (ريك). |
Zedd, Tarikat Gücü'ne sahibim. Kimsenin bize saldırmayı düşüneceğini sanmam. | Open Subtitles | (زيد) ، أنا أملكُ قوى (أوردن)، لا أظن أنّ هنالك من يخطط لمهاجمتنا. |
Ona zarar vereceğini sanmam Joe. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هذا سيؤذيه، (جو). |
Bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ هذا ممكن |
Bunda patlamaya gerek olduğunu düşünmüyorum Herrmie. | Open Subtitles | لا أظن أنّ علينا أن نعالج هذا الأمر بالمواجهة (يا (هيرمي |