Baban hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Kendimden başka kimseye bakamam ben. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عن والدك لا أستطيع الاعتناء بأحد سوى نفسي. |
Yemin ederim, bu konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أعدك أنني لا أعرف شيء حول هذا شخص ما يجب أن يكون لديه |
hiçbir şey bilmiyorum onunla ilgili, sadece o sakatın arkadaşı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عنه ماعدا أنه كان شقيق ذلك الرجل المشلول |
Hiç bir şey bilmiyorum müfettiş bir yanlışlık olmalı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء حول ذلك . لابد أن يكون هناك خطأ ما |
Nato hakkında bir şey bilmiyor musunuz? NATO hakkında bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت لاتعرف شيء عن ألناتو أنا لا أعرف شيء عن ألناتو |
Eş olmaya dair hiçbir şeyi bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عن كوني زوجة، |
Benden duyduğunu söyleme, gerçekten hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | اعتقد انهم سيستبدلوني بنجمة لكن كارين كارترايت ليست معروفة حسناً لا تستشهدي بكلامي لا أعرف شيء بشكل أكيد |
Bak canım evladım. Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | استمع يا بُني العزيز أنا لا أعرف شيء عن ذلك حتى |
- Bu hiç de adil değil siz beni tanıyorsunuz ama ben sizin hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً كيف ذلك بأن يكون عادل بالضبط؟ اقصد انتي تعرفي من أكون وأنا لا أعرف شيء عنك |
Bak, hiçbir şey bilmiyorum hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | انظر، أنا لا أعرف شيء '، لذلك أنا لا قائلا: 'لا شيء'. |
Dün polise de söyledim, Edwardes hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد صرّحت للشرطي أمس بأنّني لا أعرف شيء عن (إدوارديز) |
Evet, ama bu konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم، لكنّي لا أعرف شيء عن ذلك. |
Doğu Almanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا أعرف شيء عنكم شرقيي ألمانيا |
Denizci hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | و لا أعرف شيء عن أي جندي بحري، أيضاً. |
- Kediler hakkında hiçbir şey bilmiyorum. - Bugün. | Open Subtitles | ــ لا أعرف شيء عن القطه ــ اليوم |
Tanrım, bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | يا إلهي, لا أعرف شيء عن هذا الشخص. |
Size gerçekten yardım etmek isterim ama hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أود مساعدتك حقاً، ولكني لا أعرف شيء |
Eğer bu ölen zengin hatunla ilgiliyse hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | إذا كان هذا حول مقتل تلكَ السيّدة الغنيّة فأنا لا أعرف شيء |
Senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عنك، ولا أريد أن أعرف |
Ama kaçırılan bir kız hakkında bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أعرف شيء عن الفتاة المخطوفة |