ne olduğunu bilmiyorum ama burada yaşıyorsanız büyük oynuyorsunuz demektir. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون بالطبع ولكن وجودك هنا يعني إن الأمر كبير |
Onun ne olduğunu bilmiyorum ama muhtemelen haklısın. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون هذا لكنّه صحيح على الأرجح. |
ne olduğunu bilmiyorum ama içkisine dayanamıyor. Yarasın. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون ذلك, ولكنه لا يتحمل هذا الشراب نخبك |
I ne olduğunu bilmiyorum, o harika. Ya da iğrenç? | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون ذلك، هل هو شيء رائع أم مقزز؟ |
ne olduğunu bilmiyorum. Çok tatlı görünüyorlar değil mi? | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون إنها جميلة رغم ذلك، صحيح؟ |
Bir şey geliyor, ne olduğunu bilmiyorum | Open Subtitles | سيأتي شيء ما لا أعرف ماذا يكون |
ne olduğunu bilmiyorum, bunu Leslie öldüğünden beri biliyorum... hissediyorum... | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون ؟ ... كل ما أعرفه أنه منذ وفاة ويسلي ... وذلك الشعور يراودني |
Bunun ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون هذا بحق الجحيم. |
ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا أعرف ماذا يكون ذلك |
Neyse, o yasanın ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنا، لا أعرف ماذا يكون |
Onun ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون هذا. |
Ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أعرف ماذا يكون. |
ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون. |