Bu dinleyici kitlesi için yazmıyorum, bunu şimdi gösteriyorum, ama bu gerçekten herkese açık olsaydı kafayı yerdim. | TED | لا أكتب هذا للقراء، أنا أعرضها الآن، لكني قد أصاب بالجنون لو كانت متاحة للجميع ليراها. |
Artık duvara mesajın tercümesini yazmıyorum. | TED | اليوم، أنا لا أكتب ترجمة الرسالة نهائياً على الحائط. |
Ama ben sizin kadar sık yazmıyorum. Yeterince zaman yok. | Open Subtitles | لكننى لا أكتب بقدر كبير مثلك لا يبدو أننى أحب ذلك |
Sevgili Patron Bebek... çok sik yazi yazmam... ama artik bildirilerin ne kadar önemli seyler oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | عزيزي الطفل الزعيم، أنا لا أكتب كثيرا عادة لكنني أعرف الآن أن المذكرات مهمة جدا |
Her neyse, sadece onlar hakkında yazmayacağım çünkü ölüm kapıma dayandı. | Open Subtitles | على أي حال، أنا لا أكتب لأحدثك عنهم ولكن لأن الموت على عتبة بابي |
Şey... İnsani ilişkilerim pek iyi sayılmaz. Yazmak yapabildiğim tek şey. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أتصرف كإنسان إذا كنت لا أكتب |
Ama ben sizin kadar sık yazmıyorum. | Open Subtitles | لكننى لا أكتب بقدر كبير مثلك لا يبدو أننى أحب ذلك |
Mazeret bulmaya çalışma. Tamam, kısa dönem için yazmıyorum. | Open Subtitles | كُفّى عن إختلاق الأعذار أنا لا أكتب ليُعاد إكتشافى فى المستقبل |
Bayım, ben haber yazmıyorum. Ben New Yorker dergisindenim. | Open Subtitles | سيدى , أنا لا أكتب خبر عن جريمة أنا من مجلة نيو يوركر |
Senin hakkında bir kitap yazmıyorum. | Open Subtitles | لا أكتب كتاب عنك أعتقدت أنني أكتب ولكنني لا |
Neden senin bağırsak hareketlerin hakkında bir hikaye yazmıyorum? | Open Subtitles | لمــاذا لا أكتب قصــة عنـك وطرقك القذرة أيها اللعيــن |
Ben şarkı yazmıyorum. O, küçük basit bir şarkıydı. | Open Subtitles | لا، أنا لا أكتب الأغاني، فقط هذه الأغنية القصيرة |
Abi tıp okuyorum ya. Şarkı dinlemiyorum, yazmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكتب الموسيقى و لا أستمع للموسيقى |
Afedersiniz, bu ilacı sık yazmıyorum ve telafuz etmesi çok zor. | Open Subtitles | المعذرة, لا أكتب هذه الدواء كثيراً. من الصعب نطق اسمه. |
Kanunları ben yazmıyorum, uyguluyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكتب القوانين. انا افرض عليهم فحسب |
Kurgu yazmıyorum, çevrimiçi bir dergiye makale yazıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكتب القصص، فقط أكتب مقالات لمجلة على الإنترنت. |
Gözleme yiyorum çünkü, tez yazmıyorum. | Open Subtitles | ،لأنني أتناول الفطائر المحلاة لا أكتب أطروحة |
Bilmiyorum. Reçeteyi ben yazmıyorum. | Open Subtitles | لا أدري، أنا لا أكتب هذه الأمور |
Ben hit eserler yazmıyorum. Benim oyunlarım sanat eseri. | Open Subtitles | إننى لا أكتب روائع إن مسرحياتى هى الفن |
Sevgili Patron Bebek... çok sık yazı yazmam... ama artık bildirilerin ne kadar önemli şeyler olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | عزيزي الطفل الزعيم، أنا لا أكتب كثيرا عادة لكنني أعرف الآن أن المذكرات مهمة جدا |
Savoy için başka opera yazmayacağım. | Open Subtitles | بأن لا أكتب المزيد من الأوبرات للسافوي |
Şey... İnsani ilişkilerim pek iyi sayılmaz. Yazmak yapabildiğim tek şey. | Open Subtitles | حسنا أنا لا أتصرف كإنسان إذا كنت لا أكتب |