"لا ألومك على" - Translation from Arabic to Turkish

• için seni suçlamıyorum
• için suçlamıyorum
• için seni suçlayamam
• için sizi suçlamıyorum
• yüzünden seni suçlamıyorum

Şüpheci olduğun için seni suçlamıyorum fakat... birlikte çalışmamız lazım.
..لا ألومك على شعورك بالشك، ولكن نحن بحاجة للعمل معاً

Yine de ateşli bir baba. İlgilendiğin için seni suçlamıyorum.
لكنه أب جذاب رغم هذا لا ألومك على الإطلاق لاهتمامك به

Benimle konuşmak istemediğin için seni suçlamıyorum.
تعلم, أنا لا ألومك على عدم رغبتك في التحدث إلي

Seni hiçbir şey için suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على أيّ شئ

Onu bu kadar çok geri istediğin için seni suçlayamam.
لا ألومك على رغبتك الشديدة في استعادتها

Harikulade bir kız. Onu kıskandığınız için sizi suçlamıyorum.
إنها فتاة متميزة جداً لا ألومك على كونك غيوراً

Gönülsüzlüğün yüzünden seni suçlamıyorum. Londra piskoposu ve kilise başrahibi olarak... başpiskopos sen olmalıydın.
لا ألومك على ترددك، فبما أنك أسقف على لندن وأهم رجالات الكنيسة،

Anne, gittiğin için seni suçlamıyorum.
اسمعي يا أمّاه، أنا لا ألومك على المغادرة، حسناً؟

Verdiğin tepki için seni suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على رد الفعل الذى قمت به أمس

Esnediğin için seni suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على التثاؤب أنا مملة للغاية

Gidip başka insanlarla flört ettiğin için seni suçlamıyorum.
اسمع، لا ألومك على عدم الرغبة في الذهاب إلى هناك والمواعدة.

Anne, önceki sloganlarımı beğenmediğin için seni suçlamıyorum.
أمي، لا ألومك على عدم الإعجاب بشعاراتي السابقة

Kuyruk acın için seni suçlamıyorum ama halka başkanlarının köpek olduğunu mu söylüyorsun?
أنا و أنت تقاتلنا بشراسة على المنصب لذا لا ألومك على الحسد، لكن أن تخبر هؤلاء الناس أن عمدتهم كلب ؟

Hayatımı yok ettiğin için seni suçlamıyorum.
ولكن انا لا ألومك على دمار حياتي أو أي شيء اخر

Hayatımı mahvettiğin için seni suçlamıyorum.
ولكن انا لا ألومك على دمار حياتي أو أي شيء اخر

Hak ediyorum. Benden nefret ettiğin için seni suçlamıyorum.
أنا أستحق ذلك،وأنا لا ألومك على كُرهك ليّ

Seni kendin gibi olduğun için suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على شخصيتك.

Ne seni şüphelendiğin için ne de Davina'yı nefreti için suçlamıyorum.
لا ألومك على ريبتك، ولا ألوم (دافينا) على مقتها.

Seni bunun için suçlamıyorum.
لا ألومك على ذلك

İstemediler. Bunu sorduğun için seni suçlayamam.
لا ألومك على سؤالك

Benden nefret ettiğin için seni suçlayamam.
لا ألومك على كرهك لي

Onu koruduğunuz için sizi suçlamıyorum.
أعنى أننى لا ألومك على وفائك لها

Bak, düşüncen yüzünden seni suçlamıyorum...
انظري، أنا لا ألومك على ظنك بأني على نحو ما...