"لا باس" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sorun değil
        
    • Sorun yok
        
    • Önemli değil
        
    • Her şey yolunda
        
    • şey yok
        
    • Yok bir şey
        
    Sorun değil. Bugün seninle ilgilenmek istemiyorlardır zaten. Open Subtitles هذا لا باس به , على الارجح هم لا يريدون التعامل معك بأي حال
    Ama Sorun değil, Robodok, 78 insan dili bilir 55 bilgisayar dili ve 15 hayvan dili de bilir ayrıca. Open Subtitles لا باس لأن روبودوك يفهم 78 من لغات البشر و 55 من لغات الكمبيوتر و 15 لغة حيوان
    Sorun değil. Biz de hayvan yerine karpuz vururuz. Open Subtitles لا باس بذلك سنطلق النار على البطيخ بدلا من ذلك
    Aynı zamanda telefonumda kesik, ama Sorun yok. Hiç kullanmamıştım zaten. Open Subtitles وقد قطعوا هاتفي ايضا لكن لا باس انا لا استخدمه أبداً
    - Ve birazdan daha fazla işeyeceksin. - Joe, bunu yapma. Sorun yok, Bill. Open Subtitles لا باس يا , بيل لقد حان الوقت لنضع هذا الشخص فى مكانه
    Önemli değil. Zaten bir şey hissetmiyorum. Open Subtitles لا باس علي اي حال لا استطيع الشعور باي شيئ
    - Sorun değil. Biraz soluklanabiliriz. Open Subtitles أنا آسف، جيس لا باس يمكننا أن نأخذ استراحة
    Eve gitmen gerekiyorsa Sorun değil. Open Subtitles أوه، إذا كنت بحاجة إلى العودة إلى المتزل لا باس
    Sorun değil ağabey. En azından denedin. Open Subtitles لا باس ايها الأخ الأكبر أنا أعلم أنك حاولت
    Hayır, Sorun değil de, bana yeni bir robot borçlusun. Open Subtitles لا، لا باس فقط أنتِ مدينة لي بروبوت جديد
    Sizi korkuttuğum için özür dilerim. Sorun değil Bay Allnutt. Open Subtitles - انا اسف لمنحك هذا الدور يا آنسة لا باس في ذلك ،سيد الينوت
    - Seni öptüğüm için özür dilerim. - Sorun değil. Yani... Open Subtitles انا اسف لتقبيلك هذا لا باس به انا اعني انه...
    Korkmuştum. Ama artık gittiğine göre Sorun yok, değil mi? Open Subtitles لقد كنت خائف ، ولكن لا باس لقد ذهب اليس كذلك
    Ama düğünümüzde kanat servis etmek istiyorsan, bence hiç Sorun yok. Open Subtitles اذا كنت تريد ان تقدم الظباء على العشاء في حفل الزفاف لا باس معي
    Sorun yok. Bunu biliyorum. Biliyorum. Open Subtitles لا باس , لا باس أنا أعرف هذا, أنا أعرف هذا
    Sorun yok. Sadece motor erken ateşledi. Open Subtitles لا باس ، لقد كان مجرد فتحة عادم سيارة
    Hata yapmak Önemli değil, önemli olan onlardan ders almak. Open Subtitles لا باس من ارتكاب الخطأ عليك التعلم من خطأك
    Bazen korkutucu oluyor ama bu Önemli değil. Open Subtitles وأحيانا يكون الأمر مخيفا لكن لا باس في ذلك
    Önemli değil. Siz buradan devralabilirsiniz. Evet. Open Subtitles لا , لا باس يمكنك المواصلة من هنا
    Çok kan var. Çok kan var. Her şey yolunda. Open Subtitles انها الكثير من الدماء انها الكثير من الدماء لا باس
    Muhtemelen hiçbir şey yok. Open Subtitles أعلم، لا باس ربما لا تجد شيئاً
    Yok bir şey! Open Subtitles لا باس لا باس لم يكسر شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more