"لا بد وأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • herhalde
        
    • olmalısın
        
    • olmalılar
        
    • olmuş olmalı
        
    • geliyor olmalı
        
    • olmali
        
    • olmalıydı
        
    Daha önce yaşadığın bir yer vardı herhalde. Open Subtitles أنت لا بد وأن عشت في مكان ما قبل ذلك
    Epey sağlam sıçtın herhalde. Open Subtitles لا بد وأن كان هناك الكثير من التبرزّ
    Onun rehberliğinde büyük ölçüde ...ilerlemiş olmalısın. Open Subtitles أنت لا بد وأن تقدمت كثيرا تحت ارشاده. فقط بعض التقنيات السطحية.
    Babamla önemli bir iş yapıyor olmalısın Open Subtitles لا بد وأن بينك وبين أبي أمر كبير. كبير؟ أجل
    Saçının rengini açtıklarında aklından da bir şeyler götürmüş olmalılar. Open Subtitles وعندما يشيب شعرك جرّاء ذلك لا بد وأن ذلك سيتسبب فى اختلال عقلك أيضاً
    Eee, şu Heather Holloway, oldukça ateşli olmuş olmalı. Evet. Open Subtitles إذاً، هذر هولواي هذه هي لا بد وأن تكون مثيرة جداً.
    Büyükelçi ve elçilik mensupları geliyor olmalı. Open Subtitles لا بد وأن السفير والوفد المرافق له وصلوا للتو
    DüSerken bana bir Sey çarpmiS olmali. Open Subtitles لا بد وأن شيئاً ما أصابني مما أدى إلى سقوطي
    Şimdiye kadar sürtüklere alışmış olmalıydı. Open Subtitles لا بد وأن ذوقه سيصبح جيداً في العاهرات منذ الآن.
    Bütün odalar aynıdır herhalde. Open Subtitles لا بد وأن جميع الغرف متشابهة
    Onu içeri Beth aldı herhalde. Open Subtitles لا بد وأن (بيث)سمحت له بالدخول أقصد تركته يدخل
    Ah, herhalde ben... Open Subtitles لا بد وأن أقوم بهذا
    Çantan? Bir çantan vardır herhalde! Open Subtitles لا بد وأن لديك واحدة - لا ..
    O seni ölüme terk ettiği için acı çekmiş olmalısın. Open Subtitles ويحميك ويعتني بك ما أتفهمه هو الألم الذي لا بد وأن شعرت به عندما تركك لتموتي
    Gittiği için rahatlamış olmalısın. Open Subtitles لا بد وأن العبء خف عليك بعد مغادرتها
    O zaman Eski Yunanlılar hayatta kalan Kadimlerden birinden duymuş olmalılar. Open Subtitles اليونانيون لا بد وأن سمعوه من أحد القدماء الباقين على قيد الحياة.
    Bu çocuklar saatlerini birbirlerine hakaret etmekle harcıyor olmalılar. Open Subtitles لا بد وأن هؤلاء الطلاب يقضون نصف ساعات استيقاظهم
    Büyük büyük annem o geldiğinde, küçük bir kız olmuş olmalı. Open Subtitles والدة جدتي لا بد وأن كَانت فتاة صغيرة عندما وصل
    -Sana bir şey olmuş olmalı . -Evlendim . Open Subtitles لا بد وأن شيئاً ما قد حدث لك لقد تزوجت
    - Üzgünüm, kulağa salakça geliyor olmalı. - Hayır, gelmiyor. Open Subtitles أنا آسف، لا بد وأن كلامي يبدو غبيًا - .كلّا، ليس كذلك -
    - Üzgünüm, kulağa salakça geliyor olmalı. - Hayır, gelmiyor. Open Subtitles أنا آسف، لا بد وأن كلامي يبدو غبيًا - .كلّا، ليس كذلك -
    O kuslar sehrin üzerinde karis karis dolasmis olmali. Open Subtitles لا بد وأن تلك الطيور قد مرت خلال المدينة شارعاً بشارع
    Omurga patlamayla parçalanmış olmalıydı, herşey alt üsttü. Open Subtitles لا بد وأن الدفة قد انشطرت مولدة الإنفجار كل شيء كان رأساً على عقب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more