Benimle laubali bir şekilde konuşma. Ben senin arkadaşın değilim. | Open Subtitles | لا تتحدثي معي بطريقة غير رسمية أنا لست صديقًا لكِ |
Şükür konuşmamı yapana kadar konuşma olmayacak, anladın mı pislik? | Open Subtitles | لا تتحدثي إلا بعد الانتهاء من إعداد المائدة أيتها العاهرة |
Yolda kimseyle konuşma. | Open Subtitles | فقط لا تتحدثي مع أيّ أحد في طريق رحيلكِ. |
Ama siz durumu daha da zorlaştırıyorsunuz. Basına konuşmak gibi. Basınla konuşmayın. | Open Subtitles | ولكنك تزيدين الأمر صعوبة ، بحديثك للصحافيين ، لا تتحدثي مع الصحافيين |
Sultan Süleyman'ın adını, ağzına alma. | Open Subtitles | لا تتحدثي عن السلطان "سليمان" مرة أخرى |
Annenle böyle konuşamazsın! Sana yardım etmeye çalışıyoruz! | Open Subtitles | تبا لا تتحدثي مع امك بهذا الشكل نحن نحاول مساعدتك |
Asla birileriyle Konuşmak yok kimseyi davet etmeyeceksin, kimseye burada yaşadığını söylemeyeceksin kapının önüne adını koymayacaksın. | Open Subtitles | لا تتحدثي إلي أحد لا تدعي أحداً بالداخل لا تخبري أي شخص أين تعيشين؟ لا تضعي إسمكِ على الباب |
Benimle o ses tonuyla konuşma, genç bayan. | Open Subtitles | لا تتحدثي إلي بتلك اللهجة, سيدتي الصغيرة. |
Benim onayım olmadan kimseyle konuşma. Tamam mı? | Open Subtitles | لا تتحدثي مع احد بدون ان تسأليني اولا, حسنا؟ |
Durum ciddi. Kardeşimle böyle konuşma. | Open Subtitles | هذا حقيقي أنت لا تتحدثي مع أخي ثانية، متفقين؟ |
Onlarla konuşma, onlar da seninle konuşmaz. | Open Subtitles | ابقي هنا لا تتحدثي إليهم ولن يتحدثوا إليك |
Hiçbirşey bilmiyorsun bu yüzden yapabilirsen, lütfen konuşma. | Open Subtitles | أنـت لا تـعـرفـين شـيئـاً , لذا رجاء لا تتحدثي عـما لا تـعـرفين |
Sana ihtiyacım olana kadar yerinde kal. Kimseyle konuşma,ve Tanrı aşkına... | Open Subtitles | ابقي صامتة حتى أحتاجك لا تتحدثي لأحد، و بالله عليكِ |
Konuşmadığımız kişilerin hakkında konuşma yapmayalım. | Open Subtitles | لا تتحدثي عن الموضوع الذي لا نقوم فيه بالتحدث عنهم |
Şunu... Sarah benimle bu şekilde konuşma. Ben lanet bir çocuk değilim. | Open Subtitles | صب ، لا تتحدثي معي هكذا فأنا لست طفلا صغيرا |
Ben gelene kadar birşey konuşma. Tamam. Hoşça kal. | Open Subtitles | لا تتحدثي إليها حتى أصل هناك حسناً، وداعاً |
Arkadaş değiliz. O yüzden benimle George'un iştahı ile ilgili konuşma. | Open Subtitles | لسنا أصدقاء لذا أرجوكِ لا تتحدثي إليّ عن |
Bunun hakkında konuşma! Gitmesini sağla! Niye onu dinliyorsun? | Open Subtitles | لا تتحدثي عن هذا ، دعيها ترحل لمَ تستمعين لها ؟ |
Lütfen böyle konuşma. | Open Subtitles | من فضلك لا تتحدثي هكذا لا أستطيع ان أحتمل ذلك |
Zencilerin beyazlara zarar vermesinden bahsetme. | Open Subtitles | لا تتحدثي عن أمور إيذاء الزنوج لبيض البشرة |
Biz bunun hakkında konuşuyoruz. Sen niye konuşmayacaksın? | Open Subtitles | نحن نتحدث عن هذا الأمر فلمَ لا تتحدثي أنت؟ |