"لا تتوقعي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekleme
        
    • bekleyemezsin
        
    • beklemeyin
        
    Gerçekten. Fakat Jimin sana aşık olmasını ya da umursamasını bekleme... çünkü sen yüzlercesinden birisin. Open Subtitles لكن لا تتوقعي ابدا ان جيم سيحبك في يوم من الايام او يهتم لأمرك
    O zaman keyfine bak. O ikisinden bir mucize bekleme. - Gördün mü? Open Subtitles افعلي كما شئت ولكن لا تتوقعي المعجزات من هذين الاثنين
    Görünmesini sandığın gibi görünmesini bekleme. Open Subtitles هذا هو المفتاح، لا تتوقعي أن تكون الأمور كما تظنين
    Müzikle çok ilgili bir insandan komik şarkıları bizim gibi takdir etmesini bekleyemezsin. Open Subtitles لا تتوقعي من شخص محب للموسيقى أن يقدر الأغاني الهذلية كما نقدرها نحن
    Yeni başlamış olduğun bir şey için mükemmellik bekleyemezsin Open Subtitles لا تتوقعي الإحتراف وأنتِ ما زلتِ في البداية
    Eğer benimle poker oynayacaksanız, iyi bir adam olmamı beklemeyin. Open Subtitles إذا اردت لعب البوكر معي لا تتوقعي مني ان اكون لطيفا
    Aslında Bobby bu aralar bayağı meşgul O yüzden seni aramasını bekleme bence. Open Subtitles بوبي كانت مشغولة جداً لا تتوقعي أي اتصال منها
    Benim sırtımdan zengin olmayı bekleme. Almıyorum çünkü. - Sana olanları konuşmayacak mıyız, Peg? Open Subtitles حسناً لا تتوقعي أن تثري مني لا أشتري هذه الأشياء
    Kas gücü harcamamı istiyorsan ayık kafayla çalışmamı bekleme. Open Subtitles إذا كنت تريدن مني أن أعمل لا تتوقعي من أن أكون صاحي
    Benim anlatacaklarımı duyunca sana üzülmesini bekleme. Open Subtitles . لا تتوقعي أي عاطفة عندما يسمع جانبي من القصة
    Ayrıca her şey sona erdiğinde ofisinde bir şeyi çerçeveletmemi bekleme. Open Subtitles بالمناسبة حين ينتهى كل هذا لا تتوقعي أن أضع أي شىء يخصك في مكتبي
    17 yaşındaymış gibi âşık olmayı bekleme. Open Subtitles لا تتوقعي أن تشعري بالحب كما كنتِ بالـ17.
    Sesi bekleme, o zaman gözlerini yumarsın. Open Subtitles لا تتوقعي شيئا، لأنّ عندها ستطرفين بعينك.
    Fazla konuşmasını bekleme, onun kendine özgü bir iletişim şekli vardır. Open Subtitles لا تتوقعي المحادثات كثيرا انه يتواصل بطريقته الخاصة
    Daphne, bütün akşam bu saçmalığa dayanmamı bekleyemezsin. Open Subtitles لا تتوقعي تحمل أمسية كاملة من هذا الهراء
    Hala ellerini tutman için geri dönmelerini bekleyemezsin. Open Subtitles لكن لا تتوقعي أن يعودوا لأنهم مازالوا يحتاجون إلى من يمسك أيديهم
    Bir insanın aşık olduğu bir kadını intihara sürüklemesinden sonra devam etmesini bekleyemezsin. Open Subtitles لا تتوقعي من شخصاً ان يستمر وهو سببٌ في هلاكها قدر ما كان حبه لها أبعتقدك , برحيلك عني , أني سأقلع عن المحاولة؟
    Olup bitenlerin önceki gibi olmasını bekleyemezsin. Open Subtitles لا تتوقعي أن تكون الأشياء على ما إعتادت أن تكون عليه
    Aynalarınızda hayalet gördüğünüze inanmamı beklemeyin. Open Subtitles لا تتوقعي مني أن أصدق أنكِ ترين أشباحاً بالمرايا
    Tüm saygımla söylüyorum, benden sevgi beklemeyin Majesteleri. Open Subtitles مع فائق الإحترام , لا تتوقعي تعاطفا ًمني
    Çok fazla bir şey beklemeyin. Birkaç yıldır hiç tepki vermiyor. Open Subtitles لا تتوقعي الكثير منه إنه لم يستجيب لسنوات من الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more