Fazla konuşmayı sevmiyorsun. Yolculuk boyu yirmi kelimeden fazla etmedin. | Open Subtitles | أنت لا تحب أن تتكلم كثيراً ، ولم تقل أكثر من عشرون كلمة طوال الرحلة |
Sen kazanmayı sevmiyorsun. Sen hediye almayı seviyorsun. | Open Subtitles | . أنت لا تحب أن تكسبه ، بل تريد أن تتلقاه كــ الهدايا |
Tehditlere pabuç bırakacak biri değil de ondan. | Open Subtitles | لأنها لا تحب أن يتعرض أصدقائها للتهديد |
Tehditlere pabuç bırakacak biri değil de ondan. | Open Subtitles | - لأنها لا تحب أن يهدد أصدقاؤها - |
Çok harcamayı sevmediğini biliyorum ama bu insanlarla kim ilgilenecek? | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لا تحب أن ينفق، ولكن من آخر وستعمل إبقاء هؤلاء الناس على قيد الحياة؟ |
Yaşadığı mekânda insanların olmasından hoşlanmıyor. | Open Subtitles | -إنها لا تحب أن يوجد الناس في غرفة المعيشة |
Taşralı diye seslenilmekten hoşlanmadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت أنك لا تحب أن تدعى بـ ساذج |
Başkalarına yardım etmeye karışmayı sevmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لكنك لا تحب أن تتدخل في مساعدة الآخرين، صحيح؟ |
Kadınların sana ne yapman gerektiğini söylemesini sevmiyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تحب أن تأخذ أوامر من امر, صحيح؟ |
Hakkındaki gerçekleri duymayı sevmiyorsun diye... | Open Subtitles | ...وفقط لأنك لا تحب أن تسمع الحقيقة عن نفسك |
C'yi pek sevmiyorsun değil mi? | Open Subtitles | كنت لا تحب أن C كثيرا، أليس كذلك؟ |
Hayatım, doğum günü kutlamayı sevmediğini biliyorum, yaptık işte... | Open Subtitles | إذاً يا عزيزي نعلم بأنك لا تحب أن تحتفل بعيد ميلادك |
Bunu sevmediğini biliyorum. | Open Subtitles | فأنا أعلم أنك لا تحب أن يفاجئكَ الناس |
İnsanların orada olmasından hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لا تحب أن يدخل الناس هناك |
Taşralı diye seslenilmekten hoşlanmadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت أنك لا تحب أن تدعى بـ ساذج |