"لا تدركين" - Translation from Arabic to Turkish

• anlamıyorsun
• farkında değilsin
• bilemezsin
• farkında değil
• göremiyorsun
• farkında değilsiniz
• farkında bile değilsin

Kadınlar ve benim hakkında şunu anlamıyorsun.
أنت لا تدركين ذلك الشيء بيني و بين النساء

Öyle çünkü sırf sen çıkıp geldin diye dünyayı durduramayacağımı anlamıyorsun.
لأنّك لا تدركين أنّي أعجز عن إيقاف العالم أجمع

farkında değilsin ne kadar çılgın aşık olduğumu kalbimi hediye olarak sundum sana
أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت لك هدية من قلبي

Potansiyelin var ve hayatınla ilgili herşeyi yapabileceğinin farkında değilsin.
بالفعل ، أنتِ لديكِ كل تلك الإمكانيات وأنتِ لا تدركين أنه يمكنكِ القيام بأي شئ في حياتكِ

Bu harika. Şu sıralar iyi haberlere ne kadar ihtiyacım vardı bilemezsin.
هذا عظيم للغاية ، فأنت لا تدركين مدى احتياجى للأخبار الجيدة فى الآونة الحالية

Ülkede neler oluyor farkında değil misin?
أنتِ لا تدركين ما الذي يجري في هذه البلد؟

Hayır, bence onun büyümeye başladığını göremiyorsun.
كلا, أعتقد بأنكي لا تدركين .بأنها بدأت تكبر

Genç bayan, beni ne kadar güç bir duruma soktuğunuzun farkında değilsiniz.
..... أيتها الشابة , يبدو أنكِ لا تدركين بأنكِ وضعتينى فى موقف محرج للغاية

Şimdi, karşı koyuyorsun ve bunun farkında bile değilsin.
الآن أنتِ فقد تقاومين وأنتِ لا تدركين ذالك.

Çünkü büyü yapıyorsun ve ne kadar tehlikeli olduğunu anlamıyorsun.
لأنك تمارسين سحرًا لا تدركين مدى خطورته.

Bir parçanın eksik olduğunu o parça gelip anında saç boyanla dalga geçmeden anlamıyorsun.
لا تدركين أن هناك قطعة ناقصة منك. إلا حين تعود هذه القطعة و تسخر من صبغة شعرك فوراً.

Bunun ne kadar ciddi olduğunu anlamıyorsun.
أنتِ لا تدركين مدى جدية هذا الأمر

Anne, neler döndüğünü anlamıyorsun!
امّى، أنت لا تدركين ماذا يجري.

Bütün bunların yalan olduğunu neden anlamıyorsun?
لماذا لا تدركين أنها كلها أكاذيب ؟

Öldürmek isteseydin, çoktan ölmüş olurdum. Ne yaptığının farkında değilsin.
لأنكِ لو فعلتِ ،لكنت ميتا بالفعل أنت لا تدركين عاقبة ذلك ، أليس كذلك؟

Verdiğin zararın farkında değilsin.
لفترة أطول من اللازم أنتِ لا تدركين الأذى الذى الحقتيه

Tanrı'nın bacaklarının arasına ATM makinesi koyduğunun farkında değilsin.
لا تدركين أنّ القدير منحكِ صرافة نقود آلية بين ساقيكِ

farkında değilsin belki ama, burada zor günler geçiriyoruz.
أقصد ، أنت لا تدركين صعوبة ما أقوم به

İnsanları nasıl etkilediğinin farkında değilsin.
أنتِ... تعلمين, أنتِ لا تدركين التأثير الذي لديكِ على الناس.

Ne kadar sevindiğimi bilemezsin. Aile bir araya geliyor sanki.
لا تدركين كم يسعدني هذا، كأنّ شمل العائلة سيلتئم من جديد

Şu şeyi bu varlık düzleminden şutlamayı ne kadar istediğimi bilemezsin.
لا تدركين كم أودّ أن أقتنع بأن عنصر الاختيار موجود.

Shrek bu ülkeye adımını attığından beri sonunun geldiğinin farkında değil misin?
أنت لا تدركين أنّه عندما يدوس شريك بقدمه ،"أرض مملكة "بعيد جدًّا جدًّا سوف يهلك

Tomie'nin gerçekliğe nüfuz ettiğinin hala farkında değil.
..لا تدركين هذا حتى الآن هذا الحلم مثل الواقع الذى يحدث الآن (بشأن (تومى سان

Çizgiyi o kadar aştın ki bunu göremiyorsun bile!
تخطيت كل الخطوط، و لكنك لا تدركين ذلك

- Neler olacağının farkında değilsiniz.
مدام, انك لا تدركين ما سيدحث هنا قريبا

Yüz yılın en sıkıcı sorusuna denk geldin, o kadar ve gençsin bunların farkında bile değilsin.
لقد طرحتي اكثر الاسئلة ازعاجا في هذا القرن وانتي صغيره جدا لدرجة انك لا تدركين الامر