Kadınlar ve benim hakkında şunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدركين ذلك الشيء بيني و بين النساء |
Öyle çünkü sırf sen çıkıp geldin diye dünyayı durduramayacağımı anlamıyorsun. | Open Subtitles | لأنّك لا تدركين أنّي أعجز عن إيقاف العالم أجمع |
farkında değilsin ne kadar çılgın aşık olduğumu kalbimi hediye olarak sundum sana | Open Subtitles | أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت لك هدية من قلبي |
Potansiyelin var ve hayatınla ilgili herşeyi yapabileceğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | بالفعل ، أنتِ لديكِ كل تلك الإمكانيات وأنتِ لا تدركين أنه يمكنكِ القيام بأي شئ في حياتكِ |
Bu harika. Şu sıralar iyi haberlere ne kadar ihtiyacım vardı bilemezsin. | Open Subtitles | هذا عظيم للغاية ، فأنت لا تدركين مدى احتياجى للأخبار الجيدة فى الآونة الحالية |
Ülkede neler oluyor farkında değil misin? | Open Subtitles | أنتِ لا تدركين ما الذي يجري في هذه البلد؟ |
Hayır, bence onun büyümeye başladığını göremiyorsun. | Open Subtitles | كلا, أعتقد بأنكي لا تدركين .بأنها بدأت تكبر |
Genç bayan, beni ne kadar güç bir duruma soktuğunuzun farkında değilsiniz. | Open Subtitles | ..... أيتها الشابة , يبدو أنكِ لا تدركين بأنكِ وضعتينى فى موقف محرج للغاية |
Şimdi, karşı koyuyorsun ve bunun farkında bile değilsin. | Open Subtitles | الآن أنتِ فقد تقاومين وأنتِ لا تدركين ذالك. |
Çünkü büyü yapıyorsun ve ne kadar tehlikeli olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | لأنك تمارسين سحرًا لا تدركين مدى خطورته. |
Bir parçanın eksik olduğunu o parça gelip anında saç boyanla dalga geçmeden anlamıyorsun. | Open Subtitles | لا تدركين أن هناك قطعة ناقصة منك. إلا حين تعود هذه القطعة و تسخر من صبغة شعرك فوراً. |
Bunun ne kadar ciddi olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تدركين مدى جدية هذا الأمر |
Anne, neler döndüğünü anlamıyorsun! | Open Subtitles | امّى، أنت لا تدركين ماذا يجري. |
Bütün bunların yalan olduğunu neden anlamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تدركين أنها كلها أكاذيب ؟ |
Öldürmek isteseydin, çoktan ölmüş olurdum. Ne yaptığının farkında değilsin. | Open Subtitles | لأنكِ لو فعلتِ ،لكنت ميتا بالفعل أنت لا تدركين عاقبة ذلك ، أليس كذلك؟ |
Verdiğin zararın farkında değilsin. | Open Subtitles | لفترة أطول من اللازم أنتِ لا تدركين الأذى الذى الحقتيه |
Tanrı'nın bacaklarının arasına ATM makinesi koyduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | لا تدركين أنّ القدير منحكِ صرافة نقود آلية بين ساقيكِ |
farkında değilsin belki ama, burada zor günler geçiriyoruz. | Open Subtitles | أقصد ، أنت لا تدركين صعوبة ما أقوم به |
İnsanları nasıl etkilediğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | أنتِ... تعلمين, أنتِ لا تدركين التأثير الذي لديكِ على الناس. |
Ne kadar sevindiğimi bilemezsin. Aile bir araya geliyor sanki. | Open Subtitles | لا تدركين كم يسعدني هذا، كأنّ شمل العائلة سيلتئم من جديد |
Şu şeyi bu varlık düzleminden şutlamayı ne kadar istediğimi bilemezsin. | Open Subtitles | لا تدركين كم أودّ أن أقتنع بأن عنصر الاختيار موجود. |
Shrek bu ülkeye adımını attığından beri sonunun geldiğinin farkında değil misin? | Open Subtitles | أنت لا تدركين أنّه عندما يدوس شريك بقدمه ،"أرض مملكة "بعيد جدًّا جدًّا سوف يهلك |
Tomie'nin gerçekliğe nüfuz ettiğinin hala farkında değil. | Open Subtitles | ..لا تدركين هذا حتى الآن هذا الحلم مثل الواقع الذى يحدث الآن (بشأن (تومى سان |
Çizgiyi o kadar aştın ki bunu göremiyorsun bile! | Open Subtitles | تخطيت كل الخطوط، و لكنك لا تدركين ذلك |
- Neler olacağının farkında değilsiniz. | Open Subtitles | مدام, انك لا تدركين ما سيدحث هنا قريبا |
Yüz yılın en sıkıcı sorusuna denk geldin, o kadar ve gençsin bunların farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لقد طرحتي اكثر الاسئلة ازعاجا في هذا القرن وانتي صغيره جدا لدرجة انك لا تدركين الامر |