Benim bu yüz dolarla buradan kalkmama izin verme tamam mı? | Open Subtitles | لا تدعني أخسر آخر 100 دولار أملكها على وجه الأرض, حسنا؟ |
Tanrım, West 31 . Caddede ölmeme izin verme. | Open Subtitles | يا الهي,لا تدعني أموت في شارع 31 من الشارع الغربي |
Bu evden hiç çıkmadım ve hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم أخرج من المنزل ابدا لا تدعني أقوم بأي شيء أبداً |
Annemiz ve Francis gibisin. Bitirmeme hiç izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنت مثل أمي وفرانسيز لا تدعني أنتهي من ذلك |
- Girmeme izin vermiyor. Zar zor dayanıyorum. Yeteri kadar güçlü değilim. | Open Subtitles | إنها لا تدعني أدخل، أنا بالكاد أصمد ولست قوياً بما يكفي الآن. |
Beni Bırakma beni bir daha bırakma. | Open Subtitles | لا تدعني لوحدي. لا تدعني لوحدي مرةً أخرة. |
- Bırak ben ilgileneyim Kenny. | Open Subtitles | ــ لماذا لا تدعني أتولى هذا الأمر , كيني ؟ ــ حسنا يا زعيم |
Senin yüzünden hayatımın son 20 yılını hapiste ya da firar geçirdim. Ama sana surat yapmama izin verme. | Open Subtitles | وقضيت آخر 20 سنة من حياتي في السجن أو هارب بسببك لكن لا تدعني أصاب بالعبوس عليك |
Sevgili tanrım, İsviçrelilerin ellerinde ölmeme izin verme. | Open Subtitles | أرجوك يا إلهي لا تدعني أموت على أيدي سويسريين |
Dalgaların beni yutmasına ya da deniz yaratıklarına yem olmama izin verme. | Open Subtitles | لا تدعني للأمواج لتبتلعني أو أن أكون طعاماً لمخلوقات البحر |
Açlıktan ölmeme, karanlık ormanlarda ya da soğuk dağlarda kaybolmama izin verme. | Open Subtitles | لا تدعني أموت عطشاً أو أظل في الصحاري أو الجبال الباردة |
Kan kaybından ölmeme izin verme. | Open Subtitles | لا تدعني أنزف حتى الموت على هذه الطاولة. |
Yakınımda dur. Yeleği vurmalarına izin verme. | Open Subtitles | إبقى قريباً لا تدعني أطلق النار على السترة |
Neden şimdi parayı vermemize izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تدعني أفرغ حسابي وأعطيك المال الآن? |
- Hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | فقط توقف أنت لم تدعني أقود أنت لا تدعني أفعل أى شيء |
- Hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تدعني أقود أنت لا تدعني أفعل أى شيء |
Baba, bu yüzden mi sen izlemiyorken yüzmeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | أبي، ألهذا السبب لا تدعني أمارس السباحه حتى تراقبني؟ |
Geceyi onda geçirmeme izin vermiyor. Başkalarıyla da buluştuğu gün gibi ortada. | Open Subtitles | هي لا تدعني أنام عندها من الواضح أنها ترى رجال أخرين |
Biliyorum geciktik, ama annem hafta içinde dışarı çıkmama izin vermiyor. | Open Subtitles | اعرف انني تاخرت و لكن امي لا تدعني اخرج بالليل |
Seni tekrar vurmak zorunda Bırakma beni. | Open Subtitles | لا تدعني اطلق عليك النار مرة اخرى |
Bana Bırak, bakalım ne yapıyor. | Open Subtitles | لماذا لا تدعني أنا أريك ماذا أستطيع أن أفعل بهذا؟ |
Scott, neden neyin önemli olduğuna benim karar vermeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | سكوت, لم لا تدعني أقرر ما هو مهم |
Bana ceketini vuran izin vermeyin Yakın dur | Open Subtitles | إبقى قريباً لا تدعني أطلق النار على السترة |