"لا تصنع" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmaz
• yaratmaz
• üretemiyor
• yapmıyorsun
• üretmediğini
• yapan ünvan değildir

Ama altı sayfa hikâye yazmak seni yazar yapmaz.
لكن قصتين كل منها مؤلفة من 6 صفحات لا تصنع كاتب

Bir hikayenin iyi olması onu gerçek yapmaz.
كلها تصنع لك قصة جيدة ولكن لا تصنع لك الواقع

Amortentia gerçekte aşkı yaratmaz. Bu imkansız.
" الأمورتنتا" لا تصنع حبـّاً حقيقياً، فهذا يعد أمراً مستحيلاً.

Amortentia gerçekte aşkı yaratmaz. Bu imkansız.
" الأمورتنتا" لا تصنع حبـّاً حقيقياً، فهذا يعدّ أمراً مستحيلاً.

Belli bir enzimi yeterince üretemiyor şimdi adını telaffuz edemeyeceğim ama görünüşe göre karaciğerin ve diğer organların için oldukça önemli.
لا تصنع الكثيرَ من إنزيمٍ معيّن لا أعرف كيف ألفظ اسمه، لكنّه هامٌ للغاية من أجل كبدك والأشياءِ الأخرى

Neden hayatında bir değişiklik yapmıyorsun? Bu köpek gibi.
لماذا لا تصنع شيئا من حياتك مثل هذا الكلب

Peki ya ben sana Amerikan Spirit'in mentollü sigara üretmediğini söylesem?
ماذا لو أخبرتك أن "أميركان سبيرت" لا تصنع سجائر بالمنتول؟

Ama insanı dahi yapan ünvan değildir öyle değil mi?
{\fnAdobe Arabic}لكن الرسائلَ لا تصنع عباقرة

Biri bana kostüm insanı kahraman yapmaz demişti. Savaş onunla!
أحدهم أخبرني ذات مرة أن البدلة لا تصنع البطل، لذا قاومها

Bilirsin, boş tehditler iyi drama yapmaz.
التهديدات الجوفاء لا تصنع تمثيليّة جيّدة

İyi bir sopa iyi bir oyuncu yapmaz.
الأندية الجيدة لا تصنع لاعبى جولف جيدين

Sadece üniforma insanı asker yapmaz.
ملابس ذات زى موحد لا تصنع منك جنديا

Rozet benim için fark yaratmaz.
الدروع لا تصنع فارقاً معى.

Dedikoducu Kız skandal yaratmaz.
ستصبحين في القائمة السوداء فتاة النميمة) لا تصنع الفضائح)

Arada uyanıyor, sadece yeni anılar üretemiyor henüz.
إنها تستيقظ أحيأناً لكنها لا تصنع ذكريات جديدة بعد

- Neden bu çocuğa bir iyilik yapmıyorsun?
لمَ لا تصنع معروفاً لهذا الفتى؟

- Metamfetamin üretmediğini mi söylüyorsun?
-هل تقول -أنك لا تصنع الميثا ؟

Ama insanı dahi yapan ünvan değildir öyle değil mi?
ولكن الرسائل العلمية لا تصنع منك عبقرى