"لا تعرفان" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmiyorsunuz
        
    • farkında değilsiniz
        
    Çiçekleri kime sattığınızı ya da onlarla ne yapacaklarını bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان لمن تبيعان زهوركما أو ماذا يفعلون بها
    Evlilik hayatı hakkında hiçbirşey bilmiyorsunuz. Open Subtitles ماذا؟ أنتما لا تعرفان شيئا عن الحياة الزوجية
    Hey bekle. Satrançın nasıl oynandığını bilmiyorsunuz değil mi? Open Subtitles حسناً، مهلاً، لا تعرفان كيف تلعبان الشطرنج، صحيح؟
    - Ne? - Siz aşkın ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تحبان بعضكما و لا تعرفان معنى الحب
    Siz ne yaptığınızın... farkında değilsiniz. Daha önce banka soydunuz mu? Open Subtitles إنكما لا تعرفان ما تفعلان هل سرقتما بنك من قبل؟
    Siz, nereye bakılacağını bilmiyorsunuz, ve motive değilsiniz. Open Subtitles لأنكما لا تعرفان أين ستبحثان و لأنكما لستما متحمّسين
    Şerif, buraya nasıl geldiniz hiç bilmiyorum ama bu şeyle ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. Open Subtitles شريف، لا أعرف كيف وصلتما هنا انتما لكنكما لا تعرفان ماذا تفعلانه مع هذا الشيء
    Bar işletmeciliği hakkında en temel kuralları bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان الشيء الاول في ادارة البار
    Siz dangalaklar ne zaman duracağınızı bilmiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أنتما الغبيان لا تعرفان متى تتوقفان أليس كذلك؟
    Çünkü beni tanımıyor ve yapabileceklerimi bilmiyorsunuz. Open Subtitles لأنّكما لا تعرفانني و لا تعرفان ما أقدر على فعله
    Dedektif olarak pek fazla şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles رغم أنّكما محققان، إلا أنّكما لا تعرفان الكثير.
    Beni tanımıyorsunuz. Storybrooke'a gelmeden önce nasıl biri olduğumu bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفانني ''و لا تعرفان ما كنتُ قبل ''ستوري بروك
    Tüm bunların ne için olduğunu ya da kim için çalıştığınızı bile bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا تعرفان الحكاية حتّى و لا لصالح مَنْ تعملان فعلاً
    Siz iki salak, işkence nasıl yapılır bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان كيف تفعلان هذا بصورة صحيحة أيّها الأغبياء
    Üzgünüm ama sevgi olmayan üçüncü evlilikte sıkışıp kalmak nasıl bir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles آسفة، لكنكما لا تعرفان حقيقة أن تكونا عالقتين في زواج ثالث خالي من الحب.
    Yarısını bile bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان نصف ما حصل رباه ..
    Tadilat konusunda hiçbir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles انتما لا تعرفان شيئا عن البناء
    Adam kaçırma hakkında hiçbir sik bilmiyorsunuz işte. Open Subtitles إنكما لا تعرفان أيّ شيء عن الإختطاف.
    Sadece şunu bilmiyorsunuz. Nasıl yani? Open Subtitles ولكنكما لا تعرفان ذلك - عن ماذا تتحدثين؟
    Ne kadar şanslı olduğunuzun farkında değilsiniz. Open Subtitles انتما لا تعرفان كم انتما محظوظان انها لديكم
    Siz çocuklar ne kadar şanslı olduğunuzun farkında değilsiniz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان مدى حظكما يا رفاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more