- Sakin ol, çok konuşuyorsun. - Sen Benim için endişelenme. | Open Subtitles | هون عليك , فأنت تتحدث كثيراً لا تقلق بشأنى |
Benim için endişelenme. Eve geri döneceğim. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى انا عائده الى المنزل , لا تقلق بالمره |
Evet, yemek çok. Benim için endişelenme. | Open Subtitles | نعم يوجد ما يكفى من الطعام لا تقلق بشأنى |
Beni merak etmeyin. Başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى يمكننى الإعتناء بنفسى |
- Beni merak etmeyin, kamyonete gidin! | Open Subtitles | ـ لا تقلق بشأنى , عد إلى الشاحنة ! |
Benim için endişelenme. Polise haber vermelisin. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى , لابد أن تحمل رسالة للشرطة |
Benim için endişelenme. Ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | أجل, لا تقلق بشأنى أنا على علم بما أفعله |
Benim için endişelenme, New York'ta beni bekleyen biri var. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى . لدىّ شخص ينتظر فى نيويورك |
Benim için endişelenme, Baba. Onu tamamen unuttum. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى يا أبى لقد تجاوزته تماماً |
Spence, Benim için endişelenme, tamam mı? | Open Subtitles | سبينس ، لا تقلق بشأنى ، حسناً ؟ |
Şey, Benim için endişelenme. | Open Subtitles | حسنا , لا تقلق بشأنى |
Benim için endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى |
- Benim için endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى |
Benim için endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى |
Benim için endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى |
Beni merak etmeyin! | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى |
Beni merak etmeyin! | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى |