"لا حصر" - Translation from Arabic to Turkish

• sonsuz
• sayısız
• sürü zorluk
• sınırsız bir

Ortalıkta onlardan çok var, gazeteciler, editörler, eleştirmenler, sonsuz bir koşturma içindeler.
, والعالم مكتظ بهم , صحفيين , محررين,نقاد .ونساء لا حصر لهم

Ve ayrıca, tığ işi hiperbolik yaratıkların sonsuz bir taksonomisi olduğunu keşfettik.
وهكذا أيضاً، لقد أكتشفنا أن هناك تصانيف لا حصر لها لمخلوقات الكوريشيه الزائدية.

Bu günlerde, araziye yaklaşık 300 sanat enstalasyonu ve sayısız sanatsal hareket geliyor
في هذه الأيام، حوالي 300 تحفة فنية وحركات فنية لا حصر لها تذهب إلى ساحة الصحراء.

Nerede olursa olsun her gün sayısız zorlukla karşılaşıyorlar.
فهم يواجهون تحديات لا حصر لها كل يوم أينما يتواجدون.

Bilinmedik tehlikeler içinden bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım çaldığın çocuğu geri almak için.
من خلال مخاطر لا حصر لها... ... والمصاعب غير المرقمة... ... لقد قاتلوا طريقي إلى هنا إلى القلعة...

Bilinmedik tehlikeler içinden, bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım.
من خلال مخاطر لا حصر لها والمصاعب غير المرقمة... ... لقد قاتلوا طريقي إلى هنا ل القلعة خارج مدينة عفريت.

Müşteriler, önlerine koyulan sınırsız bir DNA menüsünden sipariş verirler.
تقدم لزبنائها قائمة جينية لا حصر لها

İşte tam bu an sen, mekanik bir beynin hızı ile sonsuz sayıdaki olasılıkları tartıyor ve hesaplıyorsun... 1) Bu ayın gelirini harcadı.
في هذه اللحظة بالذات ومع سرعة بديهتك في الحسابات التي لا حصر لها مع وجود احتمالات كثيرة مثل ؟

Zamanın sonsuz şeritli bir otoyol olduğunu algılayacaktır.
وقال إنه يرى أن الوقت مثل الطريق السريع مع عدد لا حصر له من الممرات

sonsuz bir set eksi bir sonsuz rakam bir sonsuz rakam kalır.
مجموعة لانهائية ناقص عدد لانهائي يترك عدد لا حصر له

Lütfen görün bize ve bize sonsuz zenginlik ver. Sana borcumuzu bu kurbanla ödeyeceğiz.
رجاءً اظهر أمامنا وامنحنا ثروات لا حصر لها

Her biri kendi Dünya'sını barındıran sonsuz sayıda paralel boyutlar olduğu üzerine bir teorim vardı.
لقد افترض طويلا أن هناك عدد لا حصر له من أبعاد متوازية،

Fakat planın yanlış gitmesi için sonsuz sayıda neden olabilir doğru değil mi?
ولكن أليس من الصحيح أن هناك عدد لا حصر له من الطرق التى يمكن للخطة أن تفشل بسببها ؟

Dünyadaki bu sayısız kültürlere insan olmanın anlamı nedir diye sorulduğu zaman 10:00 farklı sesle cevap vereceklerdir.
عندما تسأل هذه الثقافات التي لا حصر لها في العالم عن معنى أن تكون إنسانا فهم يردون بـ 10000 صوت مختلف

Şimdiye kadar... sayısız insana karşı dövüştüm
حتى اليوم، قاتلتُ عدداً لا حصر له من الرجال

Bize söylemiştiniz. Goa'uld sayısız insanı köleleştiren bir düşman.
لقد أخبرتونا أن الجواؤلد هم الأعداء و هم من إستعبدوا عدد لا حصر له من البشر

Yaşaması sizin kararınıza bağlı sayısız insandan sadece ikisi.
هناك عدد أخر لا حصر له يعتمد على دقة تحليلاتك

Bankanın içinde neler olduğuna dair sayısız olasılık mevcut.
هناك عدد لا حصر له من الإحتمالات إذ ليست لدينا فكرة عما يحدث داخل البنك

Bu, sayısız ninja tekniğini emmiş bir düşmanı yenmenin tek yolu.
من أجل تدمير العدو الذي إمتص تقنيات نينجا لا حصر لها هذه هي الطريقة الوحيدة

Bilinmedik tehlikeler içinden, bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım çaldığın çocuğu geri almak için.
من خلال مخاطر لا حصر لها والمصاعب غير مرقمه... ... لقد قاتلوا في طريقي إلى القلعة خارج مدينة عفريت... ... لاستعادة الطفل أن لديك المسروقة.

"Bilinmedik tehlikeler içinden bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım çaldığın çocuğu geri almak için."
"من خلال مخاطر لا حصر لها... ... والمصاعب غير المرقمة... ... حاربت طريقي إلى هنا إلى القلعة...

49 yazıcısı ve sınırsız bir para kaynağı var.
أعني، لديه حوالي 49 طابعة وكمية لا حصر لها من الأموال...