Henüz asıl primi almıyoruz. | TED | من الإخراج. وحتى الآن لا نأخذ المكافأة. |
Dokuz kilo ürünü almıyoruz. | TED | نحن لا نأخذ التسعة كلغ. الناتج حتى الآن. |
Acemileri işe almak beklemede ve para için iş kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | تفعيل المجندين، متوقف ونحن لا نأخذ مهام بمقابل مادي |
Kusura bakmayın, Majesteleri başkanın dudağında ruj olan paraları kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | استميحك عذرا، يا صاحب الجلالة... ولكننا لا نأخذ النقود التي عليها أحمر الشفاه على الرئيس |
İşimiz bu. İnsanlara bir şeyler getiririz. Bir şeyler almayız. | Open Subtitles | هذا ما نفعل, نجلب الأشياء إلى الناس لا نأخذ الأشياء |
Neden şu işine on saniyelik bir ara vermiyoruz ben de böylece olup biteni anlatabilirim. | Open Subtitles | لماذا لا نأخذ راحة لعشر ثواني لأُريك ما يحدث هنا |
Bebeğini alıp ona babanın pijamasını giydirsen olmaz mı? | Open Subtitles | لما لا نأخذ دميتك و نلبسها البيجاما الخاصة بوالدك |
Öğle yemeği servisini yeni bitirdik, başka sipariş alamıyoruz. | Open Subtitles | لقد انتهت الخدمة لا نأخذ طلبات أخرى |
Aklı yerinde olanları Mutluluklar Vadisi'ne almıyoruz. | Open Subtitles | . لا نأخذ أناس عاقلين إلى هابى ديل أبداً |
Biz kendimizi bile ciddiye almıyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى لا نأخذ أنفسنا بجد وفقط أنظري حولك |
- O kadar emin olmayın. Şiddete eğilimli olanları almıyoruz. Kundakçılar, tecavüzcüler.... ...psikopat katiller hep orada. | Open Subtitles | لا نأخذ العنيفين قط، لديهم مفتعلي الحرائق والمغتصبين والقاتلين المعتوهين هناك |
Ayrıca yavaştan da almıyoruz. Aslında ara verdik. | Open Subtitles | كما لا نأخذ علاقتنا ببطء، بل نأخذ راحة منها |
Neden klinikteki dişi ağrıyan birinin ciğerinin yarısını almıyoruz? | Open Subtitles | فلمَ لا نأخذ نصف رئة من أيّ شخص بالعيادة يعاني ألم بأسنانه؟ |
Neden klinikteki dişi ağrıyan birinin ciğerinin yarısını almıyoruz? Bu harika bir fikir. | Open Subtitles | فلمَ لا نأخذ نصف رئة من أيّ شخص بالعيادة يعاني ألم بأسنانه؟ |
Şu anda hiç müşteri kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نأخذ زبائن جدد في الوقت الحاضر |
Bu teklifi kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | ولكننا لا نأخذ هذا العرض. |
Bu teklifi kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | ولكننا لا نأخذ هذا العرض. |
- Bizler Maximilian'den emir almayız, Albay Longdon. | Open Subtitles | نحن لا نأخذ أي أوامر من ماكسيميليان، عقيد لانغدون |
Nakit almayız adaleti sağlayamazsak. | Open Subtitles | أنت تعلم بأننا لا نأخذ المال حتى نأخذ لك العدل في قضيتك |
Bu yüzden neden sadece mutluluğa odaklanıp diğer şeyleri boş vermiyoruz? | Open Subtitles | لذا لماذا لا نأخذ الأمر السعيد ونترك الباقي؟ |
Tamam, tamam... neden 5 dakika ara vermiyoruz? | Open Subtitles | حسنا، حسنا، لم لا نأخذ إستراحة لـ5 دقائق؟ |
Silahı alıp ayak baş parmağına dayayalım ve küçük yavruyu kasaba gönderelim. | Open Subtitles | لم لا نأخذ مسدّساً ونصوّبه نحو إبهام قدمه و"نرسل هذا الخِنَّوْص للسوق"؟ |
Neden seninkini alamıyoruz? | Open Subtitles | ولم لا نأخذ سيارتك؟ |
Paranın tamamını kendimize harcamak yerine neden cuma günü ailecek sinemaya gitmiyoruz. | Open Subtitles | عوضاً عن صرف كل هذا القدر من المال على أنفسنا لمَ لا نأخذ الأولاد و نذهب إلى السينما يوم الجمعة ؟ |
Neden şu çirkin piçi de kucaklayıp bizimle götürmüyoruz? | Open Subtitles | هيا لما لا نأخذ هذا القبيح أبن العاهرة معنا |