"لا نراه" - Translation from Arabic to Turkish

    • göremediğimiz
        
    • görmediğimiz bir
        
    • görmüyoruz
        
    Burada, Hickory Sokağı'nda bir şeyler var, bu iki ölümün ardındaki göremediğimiz şeyler. Open Subtitles هناك شئ ما في طريق هيكوري شئ ما خلف تلك الوفيتان لا نراه
    Sadece henüz göremediğimiz bir yerde. Henüz yapamadığımız bir bağlantı var. Open Subtitles الأمر أنّه يوجد شيء لا نراه هناك صلة لم نربطها بعد
    Bu videolarda ne var bilmiyorum ama göremediğimiz şey çoktan belli olan geleceğimiz. Open Subtitles أنا لا أعرف ما الموجود فى أشرطة الفيديو و لكن ما لا نراه . لا يعد مستقبلا مؤكدا
    Tamam ama sana söylüyorum içimden bir ses burada görmediğimiz bir şey olduğunu söylüyor. Open Subtitles حسناً أؤكد لك إن حدسي يقول يوجد شيء هنا لا نراه
    Önde iki koruma var ve içeride görmediğimiz bir sürü başkaları daha var. Open Subtitles في المقدمة وربما واحد في الداخل لا نراه
    Neden tüm yayılma bölgesi boyunca dağıldığını görmüyoruz? TED لماذا لا نراه ينتشر في كامل المنطقة الخفيضة؟
    göremediğimiz bir şey için destek atışından feragat edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نطلق ناراً للتغطية لأجل شئ لا نراه
    - göremediğimiz bir şeyi nasıl bulacağız? Open Subtitles لازال علينا أن نجده حسناً كيف يمكنا أن نجد شيئاً لا نراه ؟
    Gibbs sadece bizim göremediğimiz bir şeyler görünce olayı kişiselleştirir. Open Subtitles إنه يكون قريباً عندما يرى شيئاً لا نراه نحن
    Hangimiz bu göremediğimiz, dokunamadığımız lakin ebediyen süren bu tehlikeye karşı zarar görmez? Open Subtitles هل اي منا محصن من هذا الخطر الذي لا نراه ولا يمكن لمسه، سوى وجوده الدائم فقط؟
    ama genellikle göremediğimiz şey her zaman ortada bir "üçüncü taraf"ın daha olduğudur. Ve çatışmanın "üçüncü tarafı" ise "biz"iz. Bu çevrelen toplum, bu arkadaşlar, müttefikler, aile üyeleri, komşular TED والامر الذي لا نراه عادة هو وجود طرف ثالث على الدوام وهذا الطرف الثالث في اي صراع هو نحن .. انه المجتمع الدولي .. انه الاصدقاء .. الحلفاء اعضاء العائلة .. الجيران
    Hayatlarımız, göremediğimiz bir dünyaya bağlı. TED تعتمد حياتنا على العالم الذي لا نراه.
    Başka bir şey daha oluyor, göremediğimiz bir şeyler oluyor. Open Subtitles كان هناك شيء ما يحدث و نحن لا نراه
    Ama onu göremediğimiz için ve buraya tren gelmediğinden Vizhaj denen kasabaya bizi götürmesi için birini bulacağız ve yürüyüşümüz başlayacak. Open Subtitles لكن بما أننا لا نراه والنظام لا يجري هنا سنبحث عن قائد يسمى " فيشاي " حيث سنبدأ جولتنا
    Belki sen, bizim göremediğimiz bir şey görürsün. Open Subtitles ربماّ تستطيع رؤية شيء لا نراه نحن.
    Bizim görmediğimiz bir şey görebilir. Open Subtitles ربما تبصر بشيء نحن لا نراه
    Yani görmediğimiz bir sebep var. Open Subtitles -مما يعني أنّ هناك سبباً لا نراه .
    - görmediğimiz bir şeyi görüyor olabilir. Open Subtitles -ربما تكون ترى شيئاً لا نراه
    Yani öyle diyorsun. Biz bunu gerekli görmüyoruz. Open Subtitles أنتَ تستمر في قول ذلكَ ولكننا لا نراه أمراً ضرورياً
    Birleşik Devletlerde biz böyle görmüyoruz, ama sizin için öyleler. TED نحن لا نراه بهذه الطريقة فى الولايات المتحدة ، لكنكم تروه بهذه الطريقة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more