İnsanların şu anda bilmediğimiz feromonlarla yaptığı her türlü şey olabilir. | TED | يمكن أن تكون هناك أمور مختلفة يقوم به البشر باسنخدام الفيرمونات لا نعرفها ببساطة في الوقت الراهن. |
Bunun gibi insanlar bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor ve bize öğretecek çok şeyleri var. | TED | ولكن أشخاص مثل هؤلاء هم من يعرف أشياء لا نعرفها نحن ولديهم الكثير من الدروس لنتعلمها. |
Dağlık alanlarda, bilmediğimiz bir yere giderken benimle gelip önden ilerliyor, | TED | كل منطقة لا نعرفها في المناطق الجبلية، يذهبون معنا إليها. يدلوننا على الطريق ونحن نتبعهم. |
Bugün bilmediğimiz bir çok uygulaması ortaya çıkacaktır. | TED | سوف تظهر العديد من التطبيقات الجديدة التي لا نعرفها اليوم. |
Algıları değiştirip bizimle bağlı olan ama tanımadığımız topluluklarla iletişim kurmaktı. | TED | بل كان عن تغيير تصور وفتح حوار عن الصلة التي تجمعنا بمجتمعات لا نعرفها. |
Şu kız onu tanımıyoruz bile ve onu evimize kabul ettik. | Open Subtitles | تلك الفتاة لا نعرفها, واقتحمنا بيتها |
Ama şimdi, bizim bilmediğimiz şeylerin eski ve yeni fikirleri hakkında konuşacağım. | TED | ولكني سأشرح بعض المفاهيم الجديدة والقديمة.. عن الاشياء التي لا نعرفها حتى الآن. |
Ve bu demektir ki insanlar bir araya gelip öğrenecek şimdi bilmediğimiz bir çok şeyi kültürümüzün dışına atılmış toplumun dışına atılmış akıllarımızın dışına atılmış. | Open Subtitles | مجموعة كبيرة من الاشياء التي لا نعرفها التي كانت الدافع لإبعادنا عن الثقافة لإبعادنا عن المجتمع لإبعادنا عن عقولنا. |
Bana öyle geliyor ki, ortada bizim bilmediğimiz bazı şeyler var. | Open Subtitles | ولكن يبدو بأن هناك بعض الأسباب التي لا نعرفها |
Beyin hakkında bilmediğimiz çok şey olduğunu söylersiniz. | Open Subtitles | أنت الذي قلت أن هناك الكثير من العقول التي لا نعرفها |
bilmediğimiz şeyleri aramayı bırakın ve bildiklerimize odaklanın. | Open Subtitles | كفا عن البحث عن أشياء لا نعرفها و ركزوا على ما نعرف |
Evlendikten sonra düzelir zannettik, ama bilmediğimiz birçok şeyleri varmış. | Open Subtitles | لقد اعتقدنا بأنها ستتحسّن بعد زواجها لكن كانت هنالك أمور عديدة لا نعرفها |
Birbirimiz hakkında bilmediğimiz o kadar çok şey var ki, değil mi? | Open Subtitles | هناك العديد من الاشياء لا نعرفها عن بعضنا اليس هذا صحيح؟ |
bilmediğimiz bir şehre gidip, etrafı tanımadan direkt eylem yapamayız. | Open Subtitles | العمليات بمدن لا نعرفها تماما هو أمر غير حكيم |
Veya bir şekilde bağlantılıdırlar. Bu bizim henüz bilmediğimiz şey. | Open Subtitles | أو ربما كانا مرتبطان بطريقة ما لا نعرفها |
Ama belli ki, Carly bizim bilmediğimiz bazı şeyler biliyormuş. | Open Subtitles | لكن من الواضح ان كارلي لديها بعض المعلومات التي لا نعرفها ولم تشاركنا هذه المعلومات |
Kayda değer derecede yeterli, kimsenin gerçekten bunu düşünmediği ortaya çıkıyor bilmediğimiz bir şekilde dünya üzerinde yaşamı aramaya | Open Subtitles | منك أنت أو منّي أنا بشكل ملحوظ كفاية أتضح بأن لا أحد قد فكّر للنظر إلى الحياة على الأرض كما لا نعرفها |
Ancak hala galaksiler hakkında bilmediğimiz çok şey var. | Open Subtitles | لكن مازال هناك الكثير من الأشياء التي لا نعرفها عن المجرات |
İçinde birbirimiz hakkında bilmediğimiz şeyler olabilir geçmişten gelen unutmak istediğimiz şeyler. | Open Subtitles | هُناك اشياء ربما نحنُ لا نعرفها عن بعضنا و اشياء من الماضي نحن أن نريد ان ننساها |
Bizleri tanımadığımız dertlere koşup gitmektense başımızdakilere katlanmak zorunda bırakmasaydı eğer? | Open Subtitles | وتجعل منا نتحمل الالعاب التي لدينا ونطير الى اماكن اخرى لا نعرفها |
onu tanımıyoruz ve nerede olduğunu bile bilmiyoruz! | Open Subtitles | إننا حتى لا نعرفها ولا نعرف مكانها |
onu tanımıyoruz bile. | Open Subtitles | أتمزح ؟ -نحن لا نعرفها حتى و لا نعرف أين تُقيم |