"لا نملك وقتاً" - Translation from Arabic to Turkish

• vaktimiz yok
• zamanımız yok

Yeterince güzel, hızlı veya zeki olmadığından değil... sadece hazır değilsin, ve seni hazırlamak için yeterli vaktimiz yok.
ليس أنك ذكية بما يكفي, سريعة بما يكفي أو جميلة بما يكفي الأمر فقط أنك لست مستعدة و لا نملك وقتاً كافياً لنجعلك مستعدة

Gerçek doğal seleksiyon için vaktimiz yok.
نحن لا نملك وقتاً كافياً للإختيار الطبيعي بشكلٍ صحيح

Eğer üç gün içinde yarışmaya hazır olmak istiyorsak, bu roboru tekrar tekrar inşa etmeye vaktimiz yok.
حسناً، لا نملك وقتاً للاستمرار في بناء وإعادة بناء هذا الآلي لو أردنا أن نكون مستعدين للمنافسة في غضون 3 أيام

Bunun için zamanımız yok. İnsanlarınızın saklanabileceği bir yer var mı?
لا نملك وقتاً لهذا, أيوجد مكان ليختبأ فيه شعبك؟

Sorularının şu an hiçbir önemi yok çünkü sorular için zamanımız yok.
اسئلتك لن تهم في الوقت الحالي لأننا لا نملك وقتاً للاسئلة

Eğer üç gün içinde yarışmaya hazır olmak istiyorsak, bu robotu tekrar tekrar yapmaya vaktimiz yok.
لا نملك وقتاً لمواصلة بناء وإعادة بناء هذا الآلي لو أردنا أن نكون مستعدين للمنافسة في غضون 3 أيام

Ve tepkinin sertliğine bakılırsa, anafilaksiye girip ölmesinden... - ...önce çok fazla vaktimiz yok.
وبإصابتها بردّة فعل بتلك القوّة، فإننا لا نملك وقتاً طويلاً قبل إصابتها بصدمة حساسيّة.

İzni bekleyecek vaktimiz yok.
لا نملك وقتاً لانتظار صدور المذكّرة

Bunun için vaktimiz yok. Ciddi bir sorunumuz var.
لا نملك وقتاً لهذا لدينا مشكلة حقيقيّة

Bilmiyorum ama fazla vaktimiz yok.
.لا أعرف، ولكن لا نملك وقتاً كثير

Bunun gibi birşeyi inşa etmek için vaktimiz yok.
لا نملك وقتاً لنَبني شيئاً كهذا.

Bunlar için vaktimiz yok. Burada kalamayız.
لا نملك وقتاً لهذا، لا يمكننا البقاء

Olmaz, vaktimiz yok. Getirin.
لا، لا نملك وقتاً لهذا، أدخلوها

Onun için vaktimiz yok, efendim.
لا، لا نملك وقتاً لذلك يا سيدي.

Bu saçmalık için vaktimiz yok!
و لا نملك وقتاً لهذا الهراء

Eğer bunu hala kendinle ilgili yapıyorsan, Ali... ..bu uzun bir gece olacak ve bizim de çok zamanımız yok.
اذا واصلت عمل هذا لك، آلي سوف تكون ليلة طويلة ونخن لا نملك وقتاً كافي

Oyuncaklarla oynayacak zamanımız yok baba Seni güvenli bir yere götürmem lazım
لا نملك وقتاً للعب بالدمى يا أبي عليّ اصطحابك لمكان آمن

Tamam, fazla zamanımız yok.
لا نملك وقتاً طويلاً لذا أصغوا إليّ

Kurul tartışmasına yetecek zamanımız yok çünkü.
لأنان لا نملك وقتاً كافياً للنقاش

Fazla zamanımız yok, tamam mı?
لا نملك وقتاً لهذا.. ؟ يجب أن نذهب

- Hangini destekleyeceğim, ama... - Sorular için zamanımız yok.
...الأمر الذي أدعمه، لكن - لا نملك وقتاً للأسئلة -