"لا يدرك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmiyor
        
    • bilmeyen
        
    • anlamıyor
        
    • fark etmiyor
        
    • görmeyen kullarımdır
        
    • farkında değil
        
    • farkında bile
        
    Tohum her kimdeyse, ne kadar büyük bir güç açığa çıkabileceğini bilmiyor. Open Subtitles مهمن كانت بحوزته تلك البذرة لا يدرك نوع القوة التي يمكنها إطلاقها
    Kendisi şu an belki bilmiyor ama bu bir göç. Open Subtitles ربما لا يدرك هذا بعد لكن هذا منعطف هام في حياته
    Kendisinin çift taraflı bir ajan olduğunu bilmeyen birinden daha iyi ne olabilir ki? Open Subtitles ما هو الأفضل من عميل مزدوج لا يدرك أنه كذلك
    Afrika'yı çoktan kaybettiğimizi anlamıyor. Open Subtitles إنه لا يدرك أننا خسرنا إفريقيا منذ زمن بعيد
    Şüphesiz bunu kendisi fark etmiyor, ama tehlikeli olabilir. Open Subtitles ولا شك أنه لا يدرك ذلك بنفسه، لكنه قد يكون خطراً
    Beni asıl düşündüren çıkarlarını Konstantiniyye'nin fethinde görmeyen kullarımdır. Open Subtitles إن إهتمامى الوحيد فقط هو بشعبى. الذى لا يدرك أنه فى مصلحته أن تُفتح "القسطنطينية".
    Nüfus hakkında bildiğimiz bir diğer şey nüfusta artış olması ama çoğumuz nüfusun değiştiğinin farkında değil. TED الآن، نعلم أن أعداد السكان في زيادة، لكن لا يدرك كثير منا أن هذا يتغير أيضًا.
    Lütfen bana söyler misin, nasıl oluyor da senin sektöründe çalışan birisi yemek bıçağının sağ tarafta durması gerektiğini bilmiyor? Open Subtitles رجاءً، اخبرني.. كيف لشخص في عملك.. لا يدرك بأن السكين تضع في اليمين؟
    Yargıç görevine şans eseri geldi diye ne yaptığını bilmiyor olmalı, öyle değil mi? Open Subtitles يا ربي .. بما انه حصل على ذلك المنصب من قبيل الصدف لابد ان الحاكم الجديد لا يدرك مكانته بعد اليس كذلك ؟
    Elbette bizim kültürümüzü bilmiyor, çünkü düşünemiyor! Open Subtitles ! بالطبع هو لا يدرك ماهية ثقافتنا ، ذلك بأنه لا يستطيع التفكير
    Senin yolunu açmış olduğunu bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يدرك الأمر لكنه يمهد الطريق لك
    Haddini bilmeyen kendini beğenmiş getir götürücü çocuğu unutmadın mı? Open Subtitles .... هل نسيت الفتى الطموح الذى لا يدرك منزلته الحقيقية ؟
    Nerede duracağını bilmeyen, kör bir ahmak! Open Subtitles كفيف البصر ومعتوه و لا يدرك أين يقف الآن!
    Haddini bilmeyen kendini beğenmiş bir getir götürücü çocuksun. Open Subtitles فتى حالم ! لا يدرك منزلته الحقيقية
    Pikasso gibi iş yapıyorlar, ve kimse resmin ne olduğunu anlamıyor. Open Subtitles يقسمون المهمة لأجزاء حتى لا يدرك أحد المهمة الكبرى
    - Yanındakiler için ne kadar sinir bozucu olduğunu anlamıyor. Open Subtitles و المدهش أنه لا يدرك الى أي مدى هو مغضب للمحيطين به
    Ortağımın kusuruna bakmayın. İşin temel ilkelerini pek anlamıyor kendisi. Open Subtitles عليك أن تعذري شريكي، إنه لا يدرك اساسيات العمل
    - Hayal dünyasında yaşıyor. Gücünün asâdan kaynaklandığını bile fark etmiyor. Open Subtitles إنه لا يدرك حتى أن قوته في العصا
    İnsanlar senin çeyreğinin rakun olduğunu fark etmiyor. Open Subtitles لا يدرك الناس أنّ ربعكَ راكون ولذلك...
    Beni asıl düşündüren çıkarlarını Konstantiniyye'nin fethinde görmeyen kullarımdır. Open Subtitles إن إهتمامى الوحيد فقط هو بشعبى. الذى لا يدرك أنه فى مصلحته أن تُفتح "القسطنطينية".
    O yüzden ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkında değil. Open Subtitles لذا هو لا يدرك كم سيكون فى خطر إذا تصادم معه
    Gerçek aşıkları ayırmanın günah olduğunun farkında bile değil. Open Subtitles إنه لا يدرك أنه يفرق بين حبيبين و إنه بذلك يرتكب خطيئة كبرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more