Maske takıp pelerin giymesi, onun tehlikeli bir akıl hastası olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنّ الرجل يرتدي قناعا وعباءة فهذا لا يعني أنّه خطير |
Onlarla birlikte yaşaman bizden biri olamayacağın anlamına gelmez. | Open Subtitles | عيشك معهم لا يعني أنّه لا يمكنك أن تكون فرداً منّا |
Sonra hemşirelerden biri, "konuşamaması yazamayacağı anlamına gelmez" dedi. | Open Subtitles | ثم قالت إحدى الممرّضات، كونه لا يستطيع الكلام، لا يعني أنّه لا يستطيع الكتابة |
Tamam, hezeyan içinde olabilir ama intikam aradığını göstermez. | Open Subtitles | حسنا، إذن هو على الأرجح متوهم، لكن هذا لا يعني أنّه يبحث عن الإنتقام، |
O doğru olduğunu düşünüyor diye doğru olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لأنّه يعتقد أنّ ذلك، صحيح لا يعني أنّه كذلك |
Sahiden üzgünüm ama bu ortaya çıkıp hiçbir şey olmamış gibi davranabileceğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | أنا فعلاً آسفة ، ولكن هذا لا يعني أنّه بإمكانك القدوم ، والتصرّف كأنّ شيئاً لم يحدث |
Kaçırılma olduğu anlamına gelmez. Ölmediği anlamına da gelmez. | Open Subtitles | عندما لا تعني أنّها عملية إختطاف فهذا لا يعني أنّه لم يمت |
Birisiyle uzun süredir tanışıyor olman.. ...ona güvenebileceğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس أنّك تعرف شخصاً ما لفترة طويلة لا يعني أنّه يمكنكَ الوثوق بهم |
Evet ama katil olduğu anlamına gelmez bu. Belki de kıza kafayı takmıştır. | Open Subtitles | نعم، لكنّ هذا لا يعني أنّه قاتل، قد يكون مهووسًا بها وحسب |
Bu yaz boyunca kardeşiyle beraber olduğunu düşünmediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّه لم يفكّر بأنّك ما برحت تعاشقين أخاه طيلة الصّيف. |
Doğru olmak için fazla güzel bir haber olması doğru olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لأنّه يبدو يفوق حدّ التصديق لا يعني أنّه كذلك |
Bu tekrar yapılamayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّه لا يستطيع إلقاءها ثانيةً |
Ama bu yaşananlar konusunda dürüst olmayacağımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني أنّه لا يجدر، أن لا نكون صريحين حيال ماحدث. |
Her neyse, birliğimizin adını bilmesi üye olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا يهم، معرفته لشعارنا لا يعني أنّه منتسب هنا. |
Evet ama görünmez demek orada biri olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أجل، حسناً، غير مرئيّة لا يعني أنّه لمْ يكن هُناك أحد، والسؤال الحقيقي الذي يجب أن نسأله هُو، |
Doğru olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّه ليس صحيحًا أتظنّ أنّي سأسمح لك بالتّلاعب بي؟ |
Bu daire, yani buraya kimi getiriyorsa sizi sevmediğini göstermez. | Open Subtitles | هذه الشقّة، أعني، أيّاً كان من أحضره هنا فهذا لا يعني أنّه لم يحببك |
Hayatınızın yokuş aşağı dibe batıyor olması tekrar yükselemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | إن كانت حياتك تسير بإتجاهٍ معين فإنّ هذا لا يعني أنّه لا يمكنك توجيهها لإتجاه آخر مرحبا يا أمي |