"لا يقدر بثمن" - Translation from Arabic to Turkish

    • paha biçilmez
        
    • paha biçilemez bir
        
    • paha biçilmezdi
        
    Ama yazdıkları, kasettekilerle örtüşürse bu kaseti paha biçilmez yapar. Open Subtitles لكن إن طابق ما يوجد بالشريط فسيجعله لا يقدر بثمن
    - Ne kadar? Ah, bunu söylemek zor, paha biçilmez oluşu... ve dahası düşünülürse. Open Subtitles من الصعب تحديد ذلك إذ إنه لا يقدر بثمن من جميع النواحي
    Yüzük paha biçilmez değerde. Bu mümkün değil. Open Subtitles الخاتم لا يقدر بثمن لذا لايمكن التأمين عليه
    Ölümünden sonraki yüzyıllarda Anna'nın Aleksiad'ı tekrar tekrar basıldı ve hala Aleksios'un saltanatına şahitlik eden paha biçilemez bir tanık. TED في القرون بعد وفاتها، تم نسخ اليكسياد آنا مرات ومرات، وظل لا يقدر بثمن رواية شاهد عيان من عهد اليكسيوس اليوم.
    Kendini harap etme. paha biçilemez bir iş başardık. Open Subtitles لا تتعب نفسك ، لقد قمنا بعمل لا يقدر بثمن
    Bundan sonra ne olursa olsun varlığınız bizim için paha biçilmezdi. Open Subtitles مهما سيحصل الآن, فقد كان وجودك لا يقدر بثمن
    Böyle bir güzellik kara borsada paha biçilmez. Open Subtitles لذا فسلاح كهذا في السوق السوداء لا يقدر بثمن
    Gördüğünüz gibi Ekselansları, paha biçilmez kuşunuz bu odada kendi kalenizdeki kadar güvende. Open Subtitles هكذا ترون، سيادتكم، طائرك الذى لا يقدر بثمن هو أمن في هذه الغرفة كما لو كان في القلعة الخاصة بك.
    Millet, Dawson'ın verileri arasında paha biçilmez bir bilgi keşfettim. Open Subtitles يا رفاق عثرت على سر لا يقدر بثمن مدفون في معلومات داوسون
    Bu sadece bizi onurlandirmakla kalmayacak, bir de egitimleri için paha biçilmez olacaktir. Open Subtitles إنه لن يشرفنا فقط، ولكن سيكون لا يقدر بثمن لتدريبهم
    Bu sadece bizi onurlandırmakla kalmayacak, bir de eğitimleri için paha biçilmez olacaktır. Open Subtitles إنه لن يشرفنا فقط، ولكن سيكون لا يقدر بثمن لتدريبهم
    Baba parasının üstüne kusup sızmak, paha biçilmez. Open Subtitles التقيؤ وسلب نقود والديك : لا يقدر بثمن
    paha biçilmez bir eser, bay Ronson. Open Subtitles اثر لا يقدر بثمن , سيد روانسون,
    Türbenin her parçası paha biçilmez. Open Subtitles كُلّ جزء من القبرِ لا يقدر بثمن أتعلم
    Kloketra'nın mezarı paha biçilmez bir buluş. Open Subtitles اكتشاف قبر كليوكاترا لا يقدر بثمن
    "Nehrin En Parlak İncisi" "Doğu'nun paha biçilmez Hazinesi"! Open Subtitles "أزهى لؤلؤة في النهر" "كنزٌ لا يقدر بثمن من الشرق"
    Bu, 3000 yıllık paha biçilemez bir hazine yine de yüklü bir paha biçileceğini söyleyebilirim. Open Subtitles إن عمر هذه 3000 سنة وكنز لا يقدر بثمن سوف تجلب لك سعرا جيدا
    Bir de paha biçilemez bir sanat koleksiyonunu yönetmeyi dene." demiştim. Open Subtitles قلت، مِن السهل إدارة بلد. فلماذا لا تديرين مجموعة مِن الفنّ الذي لا يقدر بثمن.
    Bu paha biçilemez bir aile yadigârıdır. Open Subtitles هذه الشمعة ט الإرث العائلي لا يقدر بثمن.
    Ama o masa paha biçilmezdi. Open Subtitles و لكن ذلك المكتب كان لا يقدر بثمن
    O paha biçilmezdi. Open Subtitles ـ نعم ـ إنه لا يقدر بثمن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more