"لا يمكننا ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • veremeyiz
        
    • edemeyiz
        
    • olamayız
        
    • gidemeyiz
        
    Ayrıca koltuğu ve kondisyon aletini geri veremeyiz çünkü onları mahvettin hayatım. Open Subtitles وحتى لا يمكننا ان نعيد الاريكة او جهاز التمرين لانك خربتهم عزيزي
    Çıkar onu buradan. Bunun cenaze resepsiyonu olduğunu öğrenmesine izin veremeyiz. Open Subtitles أخرجه من هنا, لا يمكننا ان ندعه يعرف إنه عزاء
    Şansölyenin Geliştirilmiş Gizli İstila Yasa Tasarısını geçirmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان نسمح للمستشار بأن يتقدم بالمشروع الخاص بتعزيزات الغزو
    Yıldönümleri hakkında filmler yapmaya devam edemeyiz. Open Subtitles بأنّه لا يمكننا ان نصنع أفلام عن الأعياد
    Senden çok hoşlanıyorum. Fakat birlikte olamayız, ama bu düşündüğün nedenden dolayı değil Open Subtitles انا معجبة بك، ولكن لا يمكننا ان نكون مع بعض، ليس للسبب الذي تعتقده
    Polise gidemeyiz. Şunu anla artık. Open Subtitles لا يمكننا ان نذهب الى الشرطه سيتم القبض علينا معا
    Fakat gitmesine izin veremeyiz. Bizim sevimli küçük kızımız... Open Subtitles كن لا يمكننا ان نترك الصغيرة تذهب صغيرتنا الحبيبة
    Geleneklerinize ve atalarınıza saygı duyarım, fakat masum bir yaşam formunun yokedilmesine izin veremeyiz. Open Subtitles احترم تقالديكم واسلافكم لكننا لا يمكننا ان نقبل بهلاك حياة برئية
    A) Dünyanın beni bu ayakkabılarla görme fırsatını kaçırmasına izin veremeyiz. Open Subtitles اولا لا يمكننا ان لا نمنح العالم الفرصة كي يرى قوامي في هذه الاحذية
    Onun sonunun da bu kız gibi olmasına izin veremeyiz. Asla. Open Subtitles لا يمكننا ان ندعها تنتهى مثل تلك الفتاة، لا يمكننا
    Öyle herkesin majesteleri ile görüşmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان ندع احد يدخل لان يتكلم مع جلالتها
    - Şehre ulaşmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان ندعة يصل الى المدينة تلقيت ذلك
    Kedilere şarap veremeyiz. Open Subtitles نعم ، لا يمكننا ان نقدم النبيذ لهذه القطط
    Bu tesisten içeri girmenize izin veremeyiz, Bay Lawrence. - Öylece çalışmayı durduramaz. Open Subtitles لا يمكننا ان ندعك تدخل المنشأة سيد لورانس
    Zaman'ın kazanmasına izin veremeyiz. Kızları helikoptere bindirin. Open Subtitles لا يمكننا ان نعطي زومان الانتصار ضع الفتيات على الهليكوبتر
    Boş veremeyiz, artık devam edemeyiz. Doğru olanı yapmalıyız. Open Subtitles ‫لا يمكننا ان ننسى الامر ‫ولا يمكننا التحمل أكثر، علينا فعل ماهو صائب.
    Kaçmak için bir nedenimiz yok. Bunu inkar edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان نهرب من السبب ولا يمكننا ان ننكر الغرض
    Kaçmak için bir nedenimiz yok. Bunu inkar edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان نهرب من السبب ولا يمكننا ان ننكر الغرض
    Bu herifleri daha fazla göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان نغض النظر عن هؤلاء الرجال بعد الان
    Biri koltuğa oturmadan emin olamayız. Open Subtitles حسناً, لا يمكننا ان نكون متأكدين حتي يجلس شخص ما علي هذا الكرسي حقيقة.
    Tamam. Ama bu adamlara direk gidemeyiz. Open Subtitles ولكن لا يمكننا ان نذهب لهؤلاء الرجال وجهاً لوجه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more