"لبعضهما البعض" - Translation from Arabic to Turkish

• birbirlerine
• birbirine
• birbirlerinin
• bir araya
• birbirlerini
• birbirleriyle
• birbirleri için

Bu bir erkek ve kadının aşklarını birbirlerine gösterme şekli.
انه مجرد رجل وامرأة يظهران حبهما لبعضهما البعض

Evliliklerini birbirlerine yüzük takarak kesinleştirdiler.
واعلنا زواجهما باعطاء الخواتم لبعضهما البعض

Bildiğim şey, birbirine bu kadar sadık Başka iki kişi görmediğimdir.
ما أعرفه هو أنّي لم أرَ شخصين قط موالين لبعضهما البعض

Hey, hiç düşündün mü annem ve babam birbirlerinin dışında lisede kiminle çıkmışlardır?
ألم يطرأ ببالك قط فكرة معرفة مَنْ كان أمى و أبى يواعدان فى المدرسة الثانوية ؟ إِلَى جَانِبِ مواعدتما لبعضهما البعض

- Ailemizi bir araya getirmeye ihtiyacı var ve buna saygı duyuyorum.
يجب ان ترجع امي و ابي لبعضهما البعض و انا احترم ذلك

birbirlerini korumak isteyen birbirleri için en iyisini isteyen iki insanla ilgiliydi.
شخصان أرادا حقّاً حماية بعضهما البعض شخصان أرادا حقّاً الأفضل لبعضهما البعض

Merak ediyordum, acaba bu genç çocuklardan kaçı, birbirleriyle böyle bir yaşamın hayali hakkında konuşmuşlardı.
ولكنني ما فتئت أتساءل كم تحدّث هذان الفتيان لبعضهما البعض عن أحلامهما للحصول على حياة كهذه.

Sanırım birbirlerine kendimize ne yapıyorsak onları yapıyorlar.
إنهن يفعلن ما نفعله لأنفسنا لكن لبعضهما البعض.

Nasıl konumlandıklarına bakın, birbirlerine bakıyorlar.
انظر لطريقة طرحهم ينظران مباشرة لبعضهما البعض

birbirlerine uyacaklarını düşünmesem öyle söylemezdim.
لم أكن لأقول ذلك لو ما كنتُ أظن أنهما مناسبان لبعضهما البعض.

Fakat bu huzursuz zamanımızda bile tüm Swerker halkı birbirine bağlı kalmalıdır.
ولكن في هذه الاوقات يحرص السويديون على ضرورة الوفاء لبعضهما البعض

Oyun yok. Hiçbir şey yok. birbirine iyilik yapan iki adam gibi davranalım.
لا خداع ، بشكل مطلق فقط شخصين يؤدّيان إحسناً لبعضهما البعض

Bence iki adamın umumi tuvalette birbirine sikini göstermesinin ne demek olduğunu biliyorum.
أعتقد أنني أعرف ما معنى أن يتواجد رجلان في حمّامٍ عام، يريان أعضاؤهما لبعضهما البعض.

İki insan ebediyet yemilerini edince sonsuz bir aşkla birbirlerinin olma isteklerini ilan ederler.
عندما يتعهد شخصان أمام الرب، فهم يقولون رغبتهم في الإنتماء لبعضهما البعض وهم واقعان في الحب.

birbirlerinin kusurlarını görmezden geliyorlar.
إنهما يحتفلان بكمالهما، لبعضهما البعض

Bu adam ve kadının birbirlerinin aa... vücutlarına yapacakları şeyler pek uygun olmayabilr.
هذا الرجل وهذه الإمرأة، من غير اللائق ما هما على وشك القيام به لبعضهما البعض مع ...

Eğer bu iki kişiliği yeniden bir araya getireceksek atılacak ilk mantıklı adım, her bir karakteri ötekiyle tanıştırmak olmalıdır, diye düşünüyorum, öyle değil mi?
إذا كنا سنوحد هاتين الشخصيتين لكى نبسط الأمر فإن أول خطوة منطقية لنسير فى هذا الإتجاه هو أن نقدمهما لبعضهما البعض

Xander belki hâlâ bir araya gelebileceklerini düşünüyor ama... kızın kalbini cok kırdı.
واكساندر يفكر بأنهما ربما بإمكانهما أن يعودا لبعضهما البعض ولكنه جرحها كثيراً

Orası birbirlerini sevdiklerini söyledikleri yer.
هذا هو المكان الذي صرّحُــوا بهِ حُـبّهم لبعضهما البعض

Bir an birbirlerini gırtlaklayacaklarını zannettim.
خِلْتُ انهما سيسددان اللكمات لبعضهما البعض.

Sanırım. Onlar birbirleriyle çok iyiler.
اعتقد ذلك ، يبدوان مثاليين لبعضهما البعض

Bu birbirleri için bir şey ifade etmeyen bir adam ve kadın arasındaki resmi bir görüşme için pek de uygun bir giyiniş tarzı sayılmaz.
أهذا ذي خاص للمحادثات بين رجل وأمرأة لا يعنيان شيئاً لبعضهما البعض