"لتتخلص" - Translation from Arabic to Turkish

• kurtulmak için
• erit
• kurtulmanın

Senden kurtulmak için evrenin sonuna kadar onca yolu geldi.
طارت كل هذه المسافة حتى آخر الكون لتتخلص منك فحسب

Bu benim için hiç bir anlam ifade etmiyor, Tim. Sadece benden kurtulmak için böyle söylüyorsun.
انت لا تعنيها,يا تيم انت فقط تقول هذا لتتخلص منى

Ya da yükünden kurtulmak için yoldan çıktığını?
وكيف أنك انحرفت عن الطريق لتتخلص من حملك الثقيل

Gel de biraz yağlarını erit.
"هيا بنا يا "جاسبر تعال لتتخلص من بعض الدهون

Vicdan azabından kurtulmanın en iyi yolu günahlarını itiraf etmektir.
أفضل طريقة لتتخلص من إحساسك بالذنب هي أن تعترف بخطاياك

Bir tane Siber'den kurtulmak için neden bütün gezegeni ve üzerindekileri patlatasınız?
لماذا يلزم عليك أن تفجر كوكبا بأكمله بمن فيه فقط لتتخلص من سايبرمان واحد؟

Bak, o seni benden kurtulmak için gönderdi, ve şimdi ben oyuna dönünce sen onu tanımıyormuş gibi davranıyorsun.
أترى , هو أرسلك لتتخلص مني والآن بما أنني قلبت الطاولة أنت تدعي أنك لا تعلمه

Bunu kötü biri olmak için yapmamış. Bunu sırf o kaşıntı ve titremelerden kurtulmak için yapmış.
أنها لم تفعل هذا لتصبح شريرة لقد فعلتها لتتخلص

Gazete aldıktan sonra, kötü nefesinden kurtulmak için nane şekerinden iyisi yoktur.
لاشيء مثل علكة مابعد الصحيفة. لتتخلص من رائحة أستلام الصحيفة.

Şu andan itibaren, deli bir sürtükten kurtulmak için beni kullanacaksan en azından önceden haber ver.
من الأن فصاعدًا، سوف تستخدمني لتتخلص من عاهره مجنونه، دعني أعلم مقدمًا.

Bu okula borçlardan kurtulmak için gereken şimdiye dek sahip olamadığı güçlü bir liderlik.
وما تحتاجه هذه المدرسة لتتخلص من الديون هو إدارة قوية, وهذا مالا تملكه

Sen de bu yüzden garajını temizledin... Kan izlerinden kurtulmak için.
و لذلك قمت بتنظيف الجراج لتتخلص من آثار الدماء

Burası insanlardan kurtulmak için onları getirdiğin yer.
هذا المكان حيث تجلب الأشخاص لتتخلص منهم

Benden kurtulmak için bana para veriyorsun.
-تريد أن تعطيني المال لتتخلص مني -أنت شاب ، يا فتى .

Lanetten kurtulmak için onu çoktan geri verirdi.
أعادته لتتخلص من اللعنة

Harry'den kurtulmak için çok para harcamışsın.
لقد دفعت الكثير من المال (لتتخلص من (هاري

Hadi, Jasper. Gel de biraz yağlarını erit.
"هيا بنا يا "جاسبر تعال لتتخلص من بعض الدهون

Benden kurtulmanın bir yolunu aradın.
كان لايزال عليك أن تجد طريقةً لتتخلص مني

Şu aptal oyuncak bebekten kurtulmanın zamanı gelmedi mi?
-أليس الوقت مناسب لتتخلص من دميتك الغبية؟

Hiç şüphe yok ki, perişan bayan Croft'tan kurtulmanın fırsatını değerlendirecektir.
-دعينا لا نقلق بهذا الشأن فى الحقيقة، ستتمسك بالفرصة لتتخلص من السيدة (كروفت) البائسة