"لتحقيق ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunun için
        
    • bunu başarmak için
        
    • bunu yapmak için
        
    • bunu gerçekleştirmenin
        
    • Bunun gerçekleşmesi için
        
    • bunu yapmanın
        
    • buna ulaşmak için
        
    • geliyorsa yapacak
        
    Bunun için, kaynağı boşlukta bulmak için iki kulağa gelen sesleri karşılaştırır. TED لتحقيق ذلك فهو يقارن الأصوات الآتية إلى الأذنين لتحديد المصدر في الفراغ.
    Paraya ihtiyacı var ve Bunun için bir kadınla yatmaya hazır. Open Subtitles بحـــاجة إلى المـــــــال وهي مستعدة لممـــارسة الجنس مع إمرأة لتحقيق ذلك.
    Mucizevi şey ise bunu başarmak için daha çok para harcamanız gerekmiyor. TED الشيء المذهل هو: ليس عليك أن تنفق المزيد من المال لتحقيق ذلك.
    Hayatımın son 20 yılında bunu başarmak için bir yol bulmaya çalıştım. TED إيجاد طريقة لتحقيق ذلك هو ما كنت أعمل عليه طوال العشرين عامًا الماضية من حياتي.
    diyerek gitmiyor. Ve işte araştırmanın ana noktası bu ve bunu yapmak için bir adım daha atmamız gerekiyor. TED وهذا هو محور موضوع البحث، ونحتاج لتحقيق ذلك أن نمضي خطوة للأمام،
    bunu gerçekleştirmenin tek yolu vardı. Open Subtitles ليس هنالك سوى طريقةٌ واحدةٌ لتحقيق ذلك..
    Yüz binlerce anonim sıradışıyı, Bunun gerçekleşmesi için çok sıkı çalıştıran şeydi. TED هي ما جعل مائة ألف من المميزين المجهولين يعملون بجهد لتحقيق ذلك.
    NASA'daki bilim adamları tam da bunu yapmanın bir yolunu buldu. TED لقد وجد العلماء في ناسا طريقة لتحقيق ذلك.
    buna ulaşmak için ne yardım gerekiyorsa yapmaya razıyım. Open Subtitles وإنّني مستـــــعد لمساعدتك على كل ما يتطـــلبه الأمر... لتحقيق ذلك.
    Aurora Rebekah'ı evde görme arzumuzdan gayet de haberdar ...ve eminim yardım etmek için elinden ne geliyorsa yapacak. Open Subtitles (أورورا) عليمة تمامًا برغبتنا لعودة (ريبيكا) لبيتنا أوقن أنّها ستبذل قصارى جهدها لتحقيق ذلك.
    - Bunun için büyük bir ordu gerekir. - Büyük bir ordumuz olacak. Open Subtitles نحتاج جيشا كبيرا لتحقيق ذلك سيكون لدينا جيشا كبيرا
    Bunun için kaç kişiyi aramam gerektiğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم قدر الجهد و الأشخاص الذين علي أن أضغط عليهم لتحقيق ذلك ؟
    Sizin konuştuğunuz gibi büyük bir sükse yapmak için yani. bunu başarmak için kimi yenmeniz gerekebileceğini hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لنشر قصه كالذي تتحدث عنها لايمكنني تخيل من عليك هزيمته, لتحقيق ذلك
    Ama şunu da itiraf etmeliyiz ki, aynı ağları ve teknolojileri yaşadıklarımıza alternatif oluşturmak ve bunu başarmak için gereken uzlaşı ve ittifakları oluşturmak için iyi kullanamadık. TED لكن علينا الاعتراف أننا لم نحسن استخدام هذه الشبكات والتقنيات لنحدد بديلًا واضحًا لما نشهده الآن ونجد إجماعًا ونبني التحالفات الضرورية لتحقيق ذلك.
    Sizin için suçu üzerime alacağımı söylemiştim ve şimdi de bunu yapmak için size gerekenleri veriyorum. Open Subtitles قلت أود ان احمل المسؤلية والآن أنا أعطيك الوسائل لتحقيق ذلك
    Şehrimi birleştirmek istiyorum ama bunu yapmak için şiddete başvurmayacağım. Open Subtitles أنا بحاجة لتوحيد مدينتي، ولكن أنا لن استخدام العنف لتحقيق ذلك.
    - Ünlü olmak için bu büyük şehre geldim. - Bunun gerçekleşmesi için her şeyi yaparım. Open Subtitles أتيت إلى المدين الكبيرة لأصبح نجمة سأفعل أي شيء لتحقيق ذلك
    Bu yüzden kurgusal bir karakter yaratmak istedim ya da bu yeraltı mekanlarında hayat süren bir hayvan, ve, o zaman, bunu yapmanın en basit yolu kendimi şekillendirmekti. TED فأردت تصور شخصية خيالية أو حتى حيوان يقطن في تلك المناطق النفقية، ولعل من أيسر السبل لتحقيق ذلك في وقتها, كان عن طريق تصوير نفسي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more