"لتخبرني" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemek için
        
    • söylemeye
        
    • söyledi
        
    • söyleyecek
        
    • söylemen
        
    • söylüyorsun
        
    • söyle
        
    • anlatma
        
    • söylemene
        
    • söylemenin
        
    • anlatmak için
        
    • söyleme
        
    • söyleyeceksin
        
    • söylerdin
        
    • Bana söylemek
        
    Sen bütün yolu bana bunu söylemek için mi teptiniz? Open Subtitles جئت كلّ هذا الطريق حتى هنا.. لتخبرني بذلك ؟ حسنا..
    O kadar yolu, bana bunu söylemek için mi geldiniz? Open Subtitles جئت كلّ هذا الطريق حتى هنا.. لتخبرني بذلك ؟ حسنا..
    - Yaralanmamanıza sevindim ama neden bunu bana söylemeye geldiniz? Open Subtitles من الجيد سماع أنك لم تتأذى ولكن .. لم أتيت إلى هنا لتخبرني بذلك ؟
    Dün Rhea arayıp sonsuza kadar Paris'e gitmek istediğini söyledi. Open Subtitles ريها كلمتني من باريس البارحة لتخبرني أنها ستغادر على الأبد
    Sana güvenmemi istiyorsun, ama bana doğruları söyleyecek kadar güvenmiyorsun. Open Subtitles تريدني أن أثق بك لكنك لا تثق بي لتخبرني الحقيقة
    Bu çılgınlığı durdurmak için bilmem gerekeni söylemen için yeterince zamanın var. Open Subtitles هناك ما يكفيك من وقت لتخبرني بما اريد لنوقف هذا الجنون، أرجوك
    - Evime gelip erkek arkadaşımın benimle planlı olarak mı çıktığını söylüyorsun? Open Subtitles اتيت لمنزلي لتخبرني بأن صديقي الجديد بأنه معي فقط كجزء من مؤامرة
    Lütfen ısıtmanın bozuk olduğunu söylemek için bana acil çağrısını attığını söyleme. Open Subtitles أخبرني رجاءً أنّكَ لم ترسل لي نداء طارىء لتخبرني بأنّ المدفأة معطوبة
    Eminim buraya ne kadar harika bir iş çıkardığımı söylemek için çağırmamışsındır. Open Subtitles أنا متأكد من أنك لم تستدعيني إلى هنا، لتخبرني بمدى براعة عملي
    Bu hoş fakat buraya bana bunu söylemek için gelmediğini biliyorum. Open Subtitles هذا لطيف, لكنِ أعرف. أنك لم تأتي إلى هُنا لتخبرني بذلك.
    İnsanların olayın başından beri beklediği şeyi söylemek için mi geldin? Open Subtitles قطعت كل هذه المسافة لتخبرني, ما يتوقعه الناس منذ بداية الأمر؟
    Bir şey söylemeye mi, zaman öldürmeye mi geldin? Open Subtitles هل جئت هنا لتخبرني بذلك؟ أو لتضييع الوقت؟
    Maddie Hayward ofisime geldi ve bana Peter'a karşı adaylığını koyacağını söyledi. Open Subtitles جاءت مادي هايوورد إلى مكتبي للتو لتخبرني أنها سترشح نفسها ضد بيتر
    Bunu benim yüzüme söyleyecek kadar da mı namussun yoktu? Open Subtitles هل كنتَ على الأقل تملكَ الكرامة لتخبرني, و تواجهني ؟
    Ok... karanlık çökene kadar sana izin veriyorum yarın sabah nerede buluşacağımızı söylemen için. Hey adamım, ben bir döngünün parçasıyım! Open Subtitles سأمنحك حتى هبوط الليل لتخبرني أين سنلتقي غداً صباحاً، أنا بارع
    Bunu bana kapıyı çalmadan 2 saniye önce mi söylüyorsun? Open Subtitles هل سنلعب لعبة الألغاز ؟ وانتظرت آخر ثانيتين لتخبرني ذلك
    Detay vermen gerekmiyor, ne zaman eğilmem gerektiğini söyle yeter. Open Subtitles أتعلم لا داعي لتخبرني التفاصيل فقط أخبرني أين أنزاح جانباً
    Hepimizin sırları var. Ve sanırım seninkini anlatma vakti geldi. Open Subtitles كل منا لديه سر و أظن أنه حان الوقت لتخبرني بسرك
    Haklı olduğumu söylemene gerek yok. Zaten biliyorum. Open Subtitles لا داعي لتخبرني بأنني محقة أعلم أنني محقة
    Kız arkadaşın olduğunu söylemenin bu kadar uzun zaman alması ilginç. Open Subtitles أجد هذا مثيراً للأهتمام أن تنتظر طيلة هذه المدة لتخبرني بصديقتك
    Annem iyi hissetmediğini, öksürüğünün geçmediğini, nefes almakta sıkıntı çektiğini anlatmak için beni aradı. TED اتصلت بي أمي لتخبرني أنها تشعر بتعب، كانت تعاني من سعال مستمر، وضيق في التنفس ومتعبة.
    Bana nereye gittiğini kiminle görüştüğünü ve neler anlattığını söyleyeceksin. Open Subtitles ليس لأي شىء , ولكن لتخبرني فقط أين ستذهب. منرأته,وما الذيرأته ؟ ..
    Çünkü eğer halletseydin beni arayıp söylerdin. Open Subtitles - لأنّي أعرف أنّك كنت لتتّصل بي لتخبرني أن الأمر مرّ على خير
    Bana söylemek zorunda değilsin, ama birbirimize güvendiğimizi sanıyordum. Open Subtitles لست بحاجة لتخبرني ، لكن ظننت أننا نأتمن بعضنا بالأسرار الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more