Bu inanılmaz güç, insanları dönüştürmek, insanları eklemlemek, sınırları aşmak için topluca bir deneyimi paylaştıklarını hissetmeleri için kullanılabilir. | TED | هذه القوة المهدشة يمكن أن تستخدم لتغيير الناس ولربطهم سوياً، لتخطي الحدود وأن يشعر الناس بأن لديهم تجربة مشتركة. |
Bu hafif küçük sırt sıvazlama en zor kısmı atlatmak için tam aradığım şeydi. | Open Subtitles | هذا التشجيع كان ما إحتجته تمامـًا لتخطي هذه الجزئية الصعبة |
Bu dezavantajın üstesinden gelecek kadar usta olduğunuza mı inanıyorsunuz Bay Swearengen... yoksa bizimle içeri girmeyi mi tercih edersiniz? | Open Subtitles | هل تظن نفسك كافي ومؤهل لتخطي عيوبك أم ستمشي معنا للخارج ؟ |
Çoktan bir çizgiyi aştın. Başka birini daha aşmana gerek yok. | Open Subtitles | أنت بالفعل تخطيت خط واحد ولا تحتاج لتخطي الآخر |
Ve bu lekelenmişliğin önüne geçmek için çok önemlidir. | TED | و هذا مهم جداً لتخطي حاجز الخوف من الخزي. |
Sosyal statü merdivenlerinde 9 belki de 10 basamak birden atlama fırsatı benim için. | Open Subtitles | هذه فرصتي لتخطي تسعة, ربما عشرة درجات على السلم الإجتماعي |
İpi kullanıp ortağını duvarın ötesine geçir. | Open Subtitles | استعمل الحبل لتخطي الجدار مع شريكك ايها المتدرب |
Eğer kazanılamazsa, hedefi aşmak için gereken dakikayı yazın. | Open Subtitles | الرجاء أدخل عدد الدقائق المنشودة لتخطي الهدف. |
Eğer kazanılamazsa, hedefi aşmak için gereken dakikayı yazın. | Open Subtitles | خلاف ذلك، أدخل ما أنت بحاجة إليه لتخطي الهدف. |
Lütfen, hedefi aşmak için gereken dakikayı yazın. | Open Subtitles | الرجاء أدخل عدد الدقائق المنشودة لتخطي الهدف. |
Kim birine bebeğinin ölümünü atlatmak için oyuncak bebek edinmesini önerir ki? | Open Subtitles | لتُخبر شخص ما أن يستخدم دُمية لتخطي موت طفله؟ |
Whitney bunu atlatmak için zamana ihtiyacım var dedi. | Open Subtitles | قالت أنها بحاجة لبعض الوقت لتخطي الخسارة |
O his asla kaybolmaz çünkü bunu atlatmak gibi ölüme gitmek gibi bir şey yoktur. | Open Subtitles | هذا الشعور لن يختفي أبداً لإنه لا يوجد هُنا إمكانية لتخطي الأمر لا يوجد إمكانية للمرور إلى الجانب الآخر |
Çünkü hayat sana bu kadar korkunç bir şey yaptığında bunun üstesinden... gelmek için hiçbir kural olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | لأنني مسنة بما يكفي لأعرف متى تقوم الحياة بفعل شئ فظيعلكهكذا, فلا هناك قواعد حينها لتخطي هذا |
Eski karına göre birisinin üstesinden gelmenin en iyi yolu başka birisinin altına girmektir. | Open Subtitles | حسناً, وفقاً لـزوجتك السابقة. أفضل طريقة لتخطي شخص ما، هي الذهاب من تحته. |
Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonunun 2018 yılında yayınladıkları rapora göre bu tür olayları işverenine raporlamayla ilişkin korkuların üstesinden gelecek önemli bir öneri var. | TED | فطبقاً للجنة حقوق الإنسان والمساواة، والتي نشرت تقرير في 2018، عن توصية مفتاحية لتخطي المخاوف الاخرى التي تتعلق بالتبلغ عن حادثه مشابهة مع مديرك في االعمل |
Bunu aşmana yardımcı olmak için Frankenstein geliyor. | Open Subtitles | ولمساعدتك لتخطي ذلك , هنا ( فرانكشتاين ) ( شخصيه في رواية مرعبة قديمه ) |
Yeni platformunda bir gizli bir girişe ve şifrelemeyi geçmek için bir yola ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لثغرة داخل أرضيتك الجديدة وسبيلا لتخطي التشفير |
Uyuşturucu testini geçmek için Starbucks'taki tuvaletten birilerinin idrarını al. | Open Subtitles | أسرق بول احد ما من حمامات ستار بوكس, لتخطي أختبار القيادة. |
Ben ara sıra bir günü atlama eğilimindeyim. | Open Subtitles | أنا أميل لتخطي اليوم بين حين وآخر. |
Sınıf atlama konusundaki en iyi örnek sen olmayabilirsin yani. | Open Subtitles | حسنا، ربما لست... أفضل إعلان لتخطي صف دراسي. |
İpi kullanıp ortağını duvarın ötesine geçir. | Open Subtitles | استعمل الحبل لتخطي الجدار مع شريكك |