"لتخويف" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkutmak
        
    • korkutmaya
        
    • korkutup
        
    Kafiriler komşularını korkutmak için koymuş. Open Subtitles وضعهم الكافيرستانيون هناك لتخويف الجيران
    Üzgünüm bayan sizi korkutmak istememiştim. Open Subtitles عذرا، ملكة جمال، أنا لا يعني لتخويف لكم بهذا السوء.
    Sen ve Paige güçlerinizi itiraf etmesi için korkutmak amacıyla kullanabilirsiniz. Open Subtitles هل يمكن أن بايج واستخدام الصلاحيات الخاصة بك لتخويف له على الاعتراف.
    Onlar sadece gerçek başı andıran ve diğer trolleri korkutmaya yarayan taklitler. Open Subtitles التى تشبة الرأس الرئيسى فى النظام لتخويف الاقزام الاخرين.
    Oozma'ların bunu kazanmaları için rekor kıracak bir korkutmaya ihtiyaçları var. Open Subtitles الـ أووزما سيحتاجون لتخويف محطم للرقم القياسي للفوز بهذا
    Hatta, yıllar boyunca bu duruma o kadar alıştık ki sızmaya çalışanları korkutup kaçırmak artık ritüelin bir parçası oldu adeta. Open Subtitles في الواقع، لقد إعتدنا على ذلك على مر السنين حتى، اه، أصبح شبه جزء من الطقوس لتخويف من يحاول التسلل
    Seni korkutmak için saklanmıştım, ama uyuyakalmışım. Open Subtitles مغفو أنا ولكن لكم لتخويف هنا مختبئا كان أنا
    Bu midyenin etli mantosunun olağandışı titreşimi onu yemeye çalışan balıkları korkutmak için olabilir. Open Subtitles ربما هذا النبضِ الإستثنائيِ هو وسيلة دفاع الكلامز السمينةَ لتحذير او لتخويف الاسماك المفترسة لكن لا أحد يَعْرفُ حقاً
    Seni korkutmak istemiyorum, ama tehlikede olabilirsin. Open Subtitles انا لا اريد لتخويف لكم، ولكن قد يكون ذلك كنت في خطر.
    Hani yaratıkları çocukları korkutmak için uydurmuşlardı? Open Subtitles ظننت أن ما قلتها كانت قصص لتخويف الأطفال فحسب؟
    Doğu Jurchen sefirleri vergilerini getirmiş ve Kral'ı korkutmak istediklerinden gök gürültülü güzel bir gün seçmişler. Open Subtitles المبعوثين من الجورتشن الشرقيّة قد كانوا يحضرونَ القرابين، لذلك لقد قمتُ بالترتيب من أجل رعد جاف لتخويف الملك،
    Süt annelerin çocukları korkutmak için uydurduğu bir masal. Open Subtitles التي تتكون من الممرضات الرطب لتخويف الأطفال.
    Tüylü tacı arkadaşlarını korkutmak için tasarlanmış Open Subtitles تصميم تاجها الريشي لتخويف وابعاد الأصحاب.
    - Belki de sadece korkutmaya çalışıyorlar. Open Subtitles ربما كانوا مجرد محاولة لتخويف لنا إلى نذهب من هنا.
    Göldeki evde olanlar normal olan herkesi korkutmaya yeter de artardı bile. Open Subtitles إن الحادث الذي وقع في منزل البحيرة كان ينبغي أن يكون كافيا لتخويف أي شخص صالح.
    Kostüm falan giyip ninjacılık oynuyor ve insanları korkutmaya çalışıyorlar. Open Subtitles يتنكران مثل النينجا ويلعبان في محاولة لتخويف الناس
    Eğer beni hâlâ korkutmaya çalışıyorsan seni tokatlarım. Open Subtitles إذا كنت تحاول أن تبقي لتخويف لي، وأنا سوف أعطيك لكمة.
    Ve seçim öncesi tartışmaları izlerken çok şaşırdım, Trump'ın, robotlar sizin işinizi alacak diyerek insanları korkutmaya çalışmamasına çok şaşırdım. TED وكنت مصدوماً عندما كنت اشاهد المناقشات قبل الأنتخابات كنت مصدوماً بالخصوص بأن ترمب لم يلجأ لتخويف الناس بقوله سوف تأخذ الروبوتات وظائفكم.
    Bu boklar beni dışarı çıkarmak için korkutmaya çalışıyorlar. Open Subtitles أو محاولة لتخويف والقرف من لي.
    Koridordaki insanları korkutup kaçırmak için yaptığın şeyi yapmalısın. Open Subtitles عليك فعل هذا الشيء الذى تفعلينه لتخويف الناس في الرواق.
    Beni ailemle korkutup, tehdit etmeyi nasıl planlaysan bunun bitmesini istiyorum. Open Subtitles كيف تخطط لتهدد عائلتي، لتخويف لي. أنا أريد أن تنتهي.
    Bu, yaptıklarınız konusunda bizi korkutup sessiz kalmamız için oynadığın bir oyun, umutsuz bir çaba olabilir. Open Subtitles وهذا يمكن أن يكون مجرد التلاعب، و محاولة يائسة لتخويف لنا إلى السكوت عما فعلت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more