"لتذهبي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gidecek
        
    • gitmekte
        
    • gitme
        
    • gidebileceğin
        
    • gitmen
        
    • gitmek için
        
    Gidecek bir yerin varsa seni bırakabilirim. Open Subtitles إذا كان لديكِ مكان لتذهبي إليه, يمكنني أن أوصلكِ.
    Buradan başka Gidecek yerinin olmaması çok kötü. Open Subtitles إنها شفقه عليكِ لعدم وجود أي مكان آخر لتذهبي إليه
    Senin Gidecek hiçbir yerin kalmayacak, cehennem sürtüğü! Open Subtitles وعندها , يا ساقطة الجحيم لن يبقي لديك مكان لتذهبي إليه
    Eğer yapmanız gereken ıslak (wet) bir şey varsa, İstediğiniz yere gitmekte özgürsünüz. Open Subtitles إذا كان لديك شيء فلك الحرية لتذهبي إينما تريدين
    Eve gitme zamanı olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تظنّين أنّه حان الوقت لتذهبي إلى البيت؟
    İş sekse geldi mi, ilk deneyişte doğru yaparsan, gidebileceğin hiçbir yer yoktur. Open Subtitles عندما يتعلق الموضوع بالمضاجعة اذا انجزتيه بشكل جيد في المرة الأولى لن يتبقى لديكِ اي مكان لتذهبي اليه
    Ne oldu; gitmen gereken bir yer mi var? Open Subtitles ما الأمر أليس لديك مكان آخر لتذهبي أليه؟
    İşe gitmek için metroya bineceğin bir şehirde mi yaşayacaksın? Open Subtitles ماغي كيف ستذهبين الى نيويورك المدينة حيث تستخدمي النفق لتذهبي للعمل
    Hayatımı riske atmazsam Gidecek bir üniversite bulamayacaksın. Open Subtitles وإذا لم أخاطر بحياتي لن يكون لديكِ كليّة لتذهبي إلى
    Biliyorsun, Gidecek hiçbir yerin yok. Open Subtitles ليس لديكِ أي مكان آخرى لتذهبي اليه، وأنتِ تعرفين
    Sen Gidecek başka bir yerin olmadığı için kaldın. Open Subtitles أنتِ بقيتِ لأنكِ لا تملكين مكانًا آخر لتذهبي إليه.
    Gidecek bir yerin olmadığı halde, sürekli gitmeliyim diyorsun, Open Subtitles أنتي تواصلي القول بأنكي مغادرة في كل مرة تفتحين بها فمك هل لديكي مكان لتذهبي إليه؟
    O kendini öldürdükten sonra, senin Gidecek bir yerin kalmadı. Open Subtitles بعد أن قتلت نفسها، لم تجدي مكاناً لتذهبي إليه
    Hayatıma girdin. Gidecek yere ihtiyacın vardı. Open Subtitles أنتِ إنضممت لحياتي كنتِ بحاجة إلى مكان لتذهبي إليه
    İkincisi, öyle her yere Gidecek kadar iyileşmedin daha. Open Subtitles ثانياً، لم تتعافي بشكلٍ كافٍ لتذهبي لأي مكان
    Bayan Darling, gitmekte özgürsünüz ama bir sonraki ihtara kadar ev hapsinde olacaksınız. Open Subtitles إنّك حرة لتذهبي يا سيّدة دارلينغ.. ولكنّك ستبقين تحت حجز إجباري في المنزل حتى إشعارٍ آخر.
    İyileştiğinde gitmekte özgür olacaksın. Open Subtitles من الواضح , ستكونين حرة لتذهبي .. عندما تتعافين , لذا
    İstediğin zaman gitmekte özgürsün. Open Subtitles أنتِ حرة لتذهبي وقت ما تشائي لن أمنعك
    Her seferinde başarısız oldun ve artık gitme vaktin geldi. Open Subtitles وفشلتي في كل مره والآن جاء الوقت لتذهبي
    Pekala. Sanırım artık gitme zamanın geldi. Open Subtitles حسناً , أعتقد بأنه حان الوقت لتذهبي
    Onun dışında gidebileceğin hiçbir yer olmamasını istiyor. Open Subtitles هو يريد أن تقتنعي انه لا يوجد أي مكان لتذهبي له عدا له
    gitmen gereken bir yer yok mu senin? Open Subtitles ألا يوجد لديكِ مكان لتذهبي إليه؟
    Okuldaki kızları devraldın ve annemin şovuna yabancı biriyle gitmek için en eski geleneğimizi bozdun. Open Subtitles و تخليتِ عن أقدم تقاليدنا لتذهبي إلى عرض أمي مع فتاة غريبة تماماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more