"لتفسير" - Translation from Arabic to Turkish

• açıklama
• açıklamak
• açıklamaya
• açıklamanın
• açıklayacak
• açıklamana
• açıklamayı
• yorumlamanın
• açıklayan
• açıklamanız
• yorumlamak için
• açıklayabilmek için

Polislere açıklama yapmaz zorunda kalmayalım.
نحن لا نريد أن يكون لتفسير هذا لرجال شرطة.

Unutma, iki saatten fazla süredir seninle konuşmadığı için bir açıklama bekleyecektir.
تذكر, سوف تحتاج لتفسير لعدم سماعه منك منذ أكثر من ساعتين

Yarasaların sosyal karmaşıklığını anlamak açıklamak için sadece bu yetiyor.
هذا كل ما في الأمر لتفسير التعقيد الاجتماعي لهذه الخفافيش.

Ya da dalga fonksiyonlarının nasıl oluşturulduğunun kökünü açıklamak için izafiyet teorisini kullanabiliriz.
أو بإمكاننا استخدام نظرية النسبية القياسية لتفسير أصل أو كيف تتولد الدالات الموجيّة

Ve Paris' deki akademisyenlere teorisini açıklamaya çalışan bir yazı yolladı.
لقد وجه عمله إلى الأكاديميين في باريس، في محاولة لتفسير نظريته.

Kulağa aptalca geliyor biliyorum ama bunun gibi şeyleri kendinize açıklamanın bir yolunu bulmalısınız. Belki de yaşlanıyorum diye düşündüm.
قد يبدو الأمر سخيفاً إلا أن شعوراً بالإلحاح اعتراني لتفسير ما يحدث، وخطر لي أن يكون السبب عائد للتقدم في السن.

Onun için de üstünüzün ıslanmasını açıklayacak bir numara düşündünüz.
لذا ابتكرت حيلة ماكرة وماهرة جدا لتفسير سبب بلل ملابسك

Seni dürtüklemeye itip kalkmaya başlarlardı, mantıklı bir açıklama bulmak için bu durum için ve öyle bir açıklama yok.
سيبدؤن بالسخريه بك وإنتقاص قدرك محاولين أن يوصلوا لتفسير منطقي

Vücudumuzun nasıl çalıştığını açıklama yolunda atılmış önemli bir adımdı.
كانت هذه خطوة كبيرة لتفسير كيفية عمل جسم الإنسان

Daha fazla açıklama ister misin?
هل تحتاج لتفسير أكثر من أجل قيامك بهذا الأمر؟

Ve bu gerçekleştiğinde, ortaya çıkan duygu coşku vericidir ve biz bu duyguları açıklamak için metaforlar yaratır dururuz.
وعندما يحدث ذلك، يكون الإحساس بالنشوة ونلتجىء لتعابير مجازية حول السمو والنزول لتفسير هذه المشاعر.

Bu ilginç rahatsızlığı açıklamak için, beyindeki görme bölgelerinin yapılarına ve işlevlerine bakıyoruz.
لتفسير هذه الاضطراب الغريب، نحن ننظر إلى البنية والوظائف التابعة للمسارات البصرية الطبيعية في المخ.

İnsanların hareketlerini açıklamaya fırsatları olmadan idam edildiği bir toplum mu?
أهو مجتمع حيث يتم به إعدام الناس.. بلا فرصة لتفسير أفعالهم؟

Bu yüzden gece boyunca uyumadan fikirlerini yazarak açıklamaya çalıştı.
فأمضى طوال الليل يكتب، في محاولة لتفسير أفكاره.

Bir gün hayaletleri duymaya başladım, bir açıklamaya ihtiyacım vardı.
أعني يوماً ما سمعت الأشباح وكنت بحاجة لتفسير

Polisleri arayamayız. Bunu açıklamanın imkanı yok.
لا يمكننا استدعاء الشرطة، فلا توجد طريقة لتفسير هذا الأمر

Eğer görev başarısız olursa, olanları açıklayacak her türlü veriyi elde etmemiz gerekiyor.
ولو فشلنا, يجب أن نحصل على المعلومات لتفسير ما حدث هناك

Bir şey açıklamana gerek yok. Yani, hepimizin bir olayı var.
لا تحتاجى لتفسير أى شئ ، أعنى كُلنا لدينا أمورنا الخاصة

Sanırım, neler olup bittiğini anlatacak açıklamayı bekleyip duruyorum.
أعتقد بأنني أحتفظ ببعض الأمل لتفسير مـا حـدث

Bu türden bir bilimi yorumlamanın ciddi zorlukları var.
الآن، هناك تحديات ضخمة لتفسير هذا النوع من العلوم.

Bunun o tür bir şeyi açıklayan bir kitap olduğunu sanmıştım.
ظننت ان هذا كتاب لتفسير مثل هذه الاشياء

Bu mucizevi keşfi göz önüne alarak dedik ki Dedektif Adams'la olan ilişkinizi açıklamanız için size bir şans daha verelim.
ونظراً للطبيعة الإعجازية لهذا الإستكشاف فكرت أنها فكرة جيدة أن نعطيك فرصةً أخرى لتفسير

Görme yetisi olan gök bilimciler, ışık yoğunluğunun zamanla nasıl değiştiğini yorumlamak için, buna benzer bir grafiğe ihtiyaç duyarlar.
يعتمد علماء الفلك الذين يمكنهم الإبصار على هذا النوع من التبيانات لتفسير كيفية تغير كثافة الضوء هذه مع مرور الزمن.

Fakat onun varlığını açıklayabilmek için bildiğimiz her şeyden farklı bir mekanizmaya ihtiyacımız var.
لكن المرء يحتاج لآلية تختلف عن أشياء كثيره نعرفها لتفسير وجود ذلك