Polislere açıklama yapmaz zorunda kalmayalım. | Open Subtitles | نحن لا نريد أن يكون لتفسير هذا لرجال شرطة. |
Unutma, iki saatten fazla süredir seninle konuşmadığı için bir açıklama bekleyecektir. | Open Subtitles | تذكر, سوف تحتاج لتفسير لعدم سماعه منك منذ أكثر من ساعتين |
Yarasaların sosyal karmaşıklığını anlamak açıklamak için sadece bu yetiyor. | TED | هذا كل ما في الأمر لتفسير التعقيد الاجتماعي لهذه الخفافيش. |
Ya da dalga fonksiyonlarının nasıl oluşturulduğunun kökünü açıklamak için izafiyet teorisini kullanabiliriz. | Open Subtitles | أو بإمكاننا استخدام نظرية النسبية القياسية لتفسير أصل أو كيف تتولد الدالات الموجيّة |
Ve Paris' deki akademisyenlere teorisini açıklamaya çalışan bir yazı yolladı. | TED | لقد وجه عمله إلى الأكاديميين في باريس، في محاولة لتفسير نظريته. |
Kulağa aptalca geliyor biliyorum ama bunun gibi şeyleri kendinize açıklamanın bir yolunu bulmalısınız. Belki de yaşlanıyorum diye düşündüm. | TED | قد يبدو الأمر سخيفاً إلا أن شعوراً بالإلحاح اعتراني لتفسير ما يحدث، وخطر لي أن يكون السبب عائد للتقدم في السن. |
Onun için de üstünüzün ıslanmasını açıklayacak bir numara düşündünüz. | Open Subtitles | لذا ابتكرت حيلة ماكرة وماهرة جدا لتفسير سبب بلل ملابسك |
Seni dürtüklemeye itip kalkmaya başlarlardı, mantıklı bir açıklama bulmak için bu durum için ve öyle bir açıklama yok. | Open Subtitles | سيبدؤن بالسخريه بك وإنتقاص قدرك محاولين أن يوصلوا لتفسير منطقي |
Vücudumuzun nasıl çalıştığını açıklama yolunda atılmış önemli bir adımdı. | Open Subtitles | كانت هذه خطوة كبيرة لتفسير كيفية عمل جسم الإنسان |
Daha fazla açıklama ister misin? | Open Subtitles | هل تحتاج لتفسير أكثر من أجل قيامك بهذا الأمر؟ |
Ve bu gerçekleştiğinde, ortaya çıkan duygu coşku vericidir ve biz bu duyguları açıklamak için metaforlar yaratır dururuz. | TED | وعندما يحدث ذلك، يكون الإحساس بالنشوة ونلتجىء لتعابير مجازية حول السمو والنزول لتفسير هذه المشاعر. |
Bu ilginç rahatsızlığı açıklamak için, beyindeki görme bölgelerinin yapılarına ve işlevlerine bakıyoruz. | TED | لتفسير هذه الاضطراب الغريب، نحن ننظر إلى البنية والوظائف التابعة للمسارات البصرية الطبيعية في المخ. |
İnsanların hareketlerini açıklamaya fırsatları olmadan idam edildiği bir toplum mu? | Open Subtitles | أهو مجتمع حيث يتم به إعدام الناس.. بلا فرصة لتفسير أفعالهم؟ |
Bu yüzden gece boyunca uyumadan fikirlerini yazarak açıklamaya çalıştı. | TED | فأمضى طوال الليل يكتب، في محاولة لتفسير أفكاره. |
Bir gün hayaletleri duymaya başladım, bir açıklamaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أعني يوماً ما سمعت الأشباح وكنت بحاجة لتفسير |
Polisleri arayamayız. Bunu açıklamanın imkanı yok. | Open Subtitles | لا يمكننا استدعاء الشرطة، فلا توجد طريقة لتفسير هذا الأمر |
Eğer görev başarısız olursa, olanları açıklayacak her türlü veriyi elde etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ولو فشلنا, يجب أن نحصل على المعلومات لتفسير ما حدث هناك |
Bir şey açıklamana gerek yok. Yani, hepimizin bir olayı var. | Open Subtitles | لا تحتاجى لتفسير أى شئ ، أعنى كُلنا لدينا أمورنا الخاصة |
Sanırım, neler olup bittiğini anlatacak açıklamayı bekleyip duruyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أحتفظ ببعض الأمل لتفسير مـا حـدث |
Bu türden bir bilimi yorumlamanın ciddi zorlukları var. | TED | الآن، هناك تحديات ضخمة لتفسير هذا النوع من العلوم. |
Bunun o tür bir şeyi açıklayan bir kitap olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت ان هذا كتاب لتفسير مثل هذه الاشياء |
Bu mucizevi keşfi göz önüne alarak dedik ki Dedektif Adams'la olan ilişkinizi açıklamanız için size bir şans daha verelim. | Open Subtitles | ونظراً للطبيعة الإعجازية لهذا الإستكشاف فكرت أنها فكرة جيدة أن نعطيك فرصةً أخرى لتفسير |
Görme yetisi olan gök bilimciler, ışık yoğunluğunun zamanla nasıl değiştiğini yorumlamak için, buna benzer bir grafiğe ihtiyaç duyarlar. | TED | يعتمد علماء الفلك الذين يمكنهم الإبصار على هذا النوع من التبيانات لتفسير كيفية تغير كثافة الضوء هذه مع مرور الزمن. |
Fakat onun varlığını açıklayabilmek için bildiğimiz her şeyden farklı bir mekanizmaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن المرء يحتاج لآلية تختلف عن أشياء كثيره نعرفها لتفسير وجود ذلك |