Ve, kendinden başka suçlayacak kimsen kalmayacak çünkü eski erkek arkadaşıyla aynı işe girmesine izin verdin. | Open Subtitles | ولن يكون هناك شخصُ لتلومه ماعدا نفسُك لأنك تركتها تقبل العمل مع حبيبها السابق |
Gün gelecek bir bakacaksın ki ne bir çaren ne ortakların, ne arkadaşların ne de kendinden başka suçlayacak biri kalmış. | Open Subtitles | أتعلم، يومًا ما ستجد نفسك بدون موارد وبدون زملاء أو أصدقاء ولا أحد لتلومه إلا نفسك |
- suçlayacak birine ihtiyacın var senin. | Open Subtitles | ـ أنت رشوت أشخاص ـ تريد شخص لتلومه على ذلك |
Baştan savma iş yaptın ve suçlayacak birini arıyorsun. | Open Subtitles | كُنت غير حريصاً ، وتبحث عن شخص ما لتلومه على ذلك |
Ne yani suçlayacak birini mi arıyorsun? Peki bulduğunda ne olacak? | Open Subtitles | إذاً لديك شخص لتلومه و عندها سيفيق؟ |
Eğer suçlayacak birini arıyorsanız beni suçlayın. | Open Subtitles | ان كنت تبحث عن احد لتلومه لمني أنا |
Sen jürinin dayak olayıyla ilgili suçlayacak birini isteyeceğini düşünüyordun ve bende bütün vurguyu Brett'in mazareti üzerine kurmak istiyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هيئة المحلفين سترغب بشخص لتلومه على الإعتداء, وأردت أنا تركيز الإنتباه -على حجة الغياب |
Artık suçlayacak başka birilerini aramayı bırakmalısın. | Open Subtitles | لذا يجب أن تتوقف عن البحث عن شخص لتلومه |
Ve sen suçlayacak birini mi arıyorsun, ya da...? | Open Subtitles | وأنت تبحث عن أحد لتلومه, أو... ؟ |
Yıkımlar ve ölenler için suçlayacak birini mi arıyorsun? | Open Subtitles | . اتريد شخص لتلومه علي الدمار |
Sen sadece suçlayacak birisini arıyorsun. | Open Subtitles | تبحث عن شخصُ لتلومه |