| Şimdi geriye, Amerikalılar Çin yemeği yemek için yaygara koparıyordu. | TED | في ذلك الوقت، الأمريكيون لم يكونوا يزدحمون لتناول الطعام الصيني. |
| Çatal yemek içindir, mızrak ise tüm okyanuslara egemen olmak içindir. | Open Subtitles | الأشواك تستخدم لتناول الطعام الرماح ثلاثية الرؤوس تستخدم لحُكم البحار السبعة |
| Konferans odası, özel akşam yemek duşlu yatak odaları, spor salonu mutfak. | Open Subtitles | غرفة الإجتماعات, مكان خاص لتناول الطعام حمامات مع الدش, صالة الرياضة, والمطبخ |
| Bir şeyler yiyelim. | Open Subtitles | دعونا نذهب الحصول على لدغة لتناول الطعام . |
| İçimde sadece... hayatta kalma, geceyi sağ çıkarma isteği ve... yemek yeme... içme ve... uyuma isteği vardı. | Open Subtitles | لم يكن هنا اي شيئ أخر سوى الرغبة في النجاة و العيش، طوال الليل. لتناول الطعام. |
| Gelin yiyin yoksa domuzlara vereceğim. | Open Subtitles | هلموا لتناول الطعام و إلا سأطعمه للخنازير |
| Bir dakikaya dönerim. Sonrada bana yiyecek bir şeyler bulursun. | Open Subtitles | لن أتأخر عليك، وبعدها سنذهب لتناول الطعام |
| Belki bir ara oturup yemek yeriz az da laflarız. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نخرج لتناول الطعام وقتاً ما ونتحدث قليلاً |
| Görüyor musun, o kadar stresli ki kendisine yemek yemeyi hatırlatması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، انظر، وقالت انها وأكد ذلك انطلاقا، لديها لتذكير نفسها لتناول الطعام. |
| Kendinize istediğiniz kadar yemek için izin verin ve daha sonra bedeninizi neyin iyi hissettirdiğini bulmaya çalışın. | TED | اعطي نفسك إذن لتناول الطعام قدر ما تريد، ومن ثم ,العمل على معرفة ما الذي يجعل جسمك يمر بشعور جيد. |
| Ve Kenya’da ve Hindistan’da otel demek yemek yeri demektir. | TED | وما يقصد بالفندق ، في كينيا والهند، هو مكان لتناول الطعام. |
| Akşamları içeri girmek ve yemek yemek istemiyordu. | TED | لم ترغب في الذهاب للمبيت ليلًا، ولم ترغب في الذهاب لتناول الطعام. |
| Bu çevrede nerelerde yemek yiyeceğiniz hakkında size tavsiyede bulunmak isterim. | Open Subtitles | أنا أريد أن أقدم لكم بعض المشورة بشأن مكان لتناول الطعام هنا. |
| Daha fazla yemek denemek istemiyorum. | Open Subtitles | اصوت لم نحصل على أي شيء آخر لتناول الطعام. |
| Albuquerque'de yemek yenebilecek güzel bir yer biliyor musunuz ? | Open Subtitles | هنا أو تي سي هل لديكم مكان جيد لتناول الطعام في ألبوكوركي |
| Burası yemek bitene kadar kirli kalmalı. | Open Subtitles | لقد إعتادت هذه الأرضية أن تكون متسخة كفاية لتناول الطعام عليها. |
| İstersen ocakta hala yemek var. | Open Subtitles | أنا على استعداد لتناول الطعام إذا كنت جائعا. |
| Bir şeyler yiyelim. | Open Subtitles | لماذا لا يتم انتزاع لدغة لتناول الطعام. |
| PICA'dan muzdarip olmalı, kontrolsüz her şeyi yeme arzusu. | Open Subtitles | المغفل المسكين لابد أنه عاني من تشوه الغرائب و حاجة غير طبيعية لتناول الطعام |
| Ajandanı unutma. Gidin de yemek yiyin. | Open Subtitles | ألديك السجلات قبل أن تذهب لتناول الطعام. |
| Gelin yiyecek bir şeyler alın. | Open Subtitles | تعال لتناول الطعام. وتُلقي التحية على الجميع. |
| Seninle otele gidip, orada yesek nasıl olur. | Open Subtitles | حسنا. ربما يجب علينا الذهاب لتناول الطعام في الفندق. |
| yemek yemem gerektiğinin farkındayım, yemek yemem gerektiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أنا أعرف أن لدي لتناول الطعام، أنا أعرف كيف لتناول الطعام. |