"لحسن حظي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şansıma
        
    • Neyse ki
        
    • Şanslıyım ki
        
    • İyi ki
        
    • Allahtan
        
    • Şansa bak
        
    • Çok şükür
        
    • Ne şanslıyım
        
    • Benim şansıma
        
    • Çok şanslıyım
        
    Şansıma bak ki son arzusu, anma konuşmasını benim yapmammış. Open Subtitles لحسن حظي أنني أخيراً سوف أقدم خطاب المديح
    Benim Şansıma, şeker hastalığım, bu fırsatı bana 7/24 sunuyor. Open Subtitles لحسن حظي, فإن مرضي بالسكر يلازمني طوال الوقت.
    Hayır ama Neyse ki dikkatimi dağıtacak yeterince çok işim var. Open Subtitles لا , لكن لحسن حظي أن لديّ الكثير من الأعمل لتشتتني
    Ne Şanslıyım ki sen hiçbir numarası olmayan bir korkaksın. Open Subtitles لحسن حظي أنت شخص جبان لا يمكنه الخداع بعد الآن
    - O zaman iyi ki bu küçük zımbırtı çantamdan çıktı, getirdiğimi unutmuşum. Open Subtitles لحسن حظي أنني وجدت هذا الجهاز المعقد في حقيبتي، كنت نسيت أنني أحضرته
    Allahtan, işe gitmek için başka bir yol bulmuştum. Open Subtitles لحسن حظي وجدت طريقة أخرى للتنقل
    Zavallıcık dizini incitti ama Şansıma sevgili arkadaşım Mateo bana eşlik etmeyi kabul etti ki kendisi 3 defa uluslararası balo dans yarışmasını kazanmıştır. Open Subtitles ياله من مسكين جرح ركبته لكن لحسن حظي ان صديقي ميترو بطل ثلاث مرات في صالات الراقص
    Şansıma, çalışarak cezayı tamamlama programı var ve bir işe girebileceğimi söylüyorlar, bu da beni çok heyecanlandırıyor. Open Subtitles لحسن حظي لديهم برنامج التسريح المبكر ويقولون لي أنه يجب أن أبقى في عمل ما التي هي صفقة عظيمة بالنسبة لي
    Şansıma, Malestrazza yaşamıyor yoksa kıskanırdım. Open Subtitles ؟ حسناً لحسن حظي أن ماليسترازا ليس حياً وإلا لشعرت بالغيرة
    Ama benim Şansıma, kullandığım temel aletler elektrik gerektirmiyor. Open Subtitles حسنا ، لحسن حظي الأدوات الرئيسية فى عملي لا تحتاج إلى كهرباء
    Neyse ki, bir moda dergisinin nasıl olması gerektiğini çok iyi biliyorum. Open Subtitles لحسن حظي انني اعرف كيف من المفترض ان يكون شكل مجلة الأزياء
    Neyse ki, daha önce hiç bir şey için ilaç kullanmam gerekmedi. Open Subtitles حسناً لحسن حظي أني لم أقم مسبقاً بأخذ أي دواء لأي غرض
    Neyse ki finans danışmanım hapse girmeden yeterince para bıraktı. Open Subtitles لحسن حظي تمكن مدير اعمالي من جمع مبلغا من المال قبل ان يدخل السجن
    Ne Şanslıyım ki, erkeğim olmadığı için hiçbir halt vermeme lüksüm var. Open Subtitles لحسن حظي ، أني أقلعت عن الرجال ، فقد تشبعت منهم والآن لا أبالي بهم
    Şanslıyım ki en iyi işlerimi son teslim tarihinde yaparım. Open Subtitles لحسن حظي ، أنا دائماً ما أنجز عملي بشكل أفضل بإقتراب موعد إنجازه
    Çok Şanslıyım ki bu eski şeyi giyiyordum. Open Subtitles حدث و أنني أرتدي هذا الزي العتيق لحسن حظي
    - O zaman iyi ki bu küçük zımbırtı çantamdan çıktı, getirdiğimi unutmuşum. Open Subtitles لحسن حظي أنني وجدت هذا الجهاز المعقد في حقيبتي، كنت نسيت أنني أحضرته
    İyi ki böyle sorunlarla baş etmek için eğitilmiş profesyoneller var. Open Subtitles لحسن حظي , هنالك محترفون تدربوا للتعامل مع هذه المشاكل
    Allahtan, bir hanımefendi değilsin. Open Subtitles لحسن حظي أنك لست سيدة نبيلة
    Şansa bak, bu iş nereden geldi peki? Open Subtitles يا لحسن حظي كيف حصلت على تلك الوظيفة؟
    Çok şükür sakinleştirici sistemimden çıktı. Open Subtitles لحسن حظي أن مهدىء الأعصاب خرج من جسمي أخيراً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more