"لحصولنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    Onlar gibi dostlarımız olduğu için şanslıyız değil mi Fred? Open Subtitles ألسنا محظوظون لحصولنا على أصدقاء مثلهم ، يا فريد ؟
    Romanyalılar Iosava'yla görüştürmek için, en az bir milyon dolar istiyor. Open Subtitles الرومانيين يطالبون أكثر من مليون دولار فقط لحصولنا على بث مباشر
    - Pek iyi sayılmaz. - Onlara sahip olduğumuz için şanslıyız. Open Subtitles ـ ليست جيدة جداً ـ نحن محظوظين لحصولنا عليها
    Hisseleri tavan yapabilir. - Sağ ol Sherlock. Belki de bu bilgiyi şimdi edindiğimiz için şanslıyızdır. Open Subtitles من الممكن ان نكون محظوظين لحصولنا علي هذه المعلومات الان
    - Sağ ol Sherlock. Belki de bu bilgiyi şimdi edindiğimiz için şanslıyızdır. Hala çekilebiliriz. Open Subtitles من الممكن ان نكون محظوظين لحصولنا علي هذه المعلومات الان
    Biraz boş vakit bulabildiğimiz için şükretmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نكون مُمتنّين لحصولنا على المزيد من الوقت
    Yaşayabilmemiz için çok iyi bir ortamdır. Open Subtitles وهي مهمة لحصولنا على جماعة نستطيع العيش معها
    Sana sahip olduğumuz için heyecan içindeyiz. Open Subtitles نحن فرحين لحصولنا عليك أيها السادة, أكره أن أكون فظه
    Sana sahip olduğumuz için heyecan içindeyiz. Open Subtitles نحن فرحين لحصولنا عليك أيها السادة, أكره أن أكون فظه
    Fikir alışverişinde bulunabildiğimiz için sevindim. Open Subtitles أنا مسرور لحصولنا على فرصة لتبارل الآراء
    Jane Addams Akademisini buraya prova yapmaları için davet ettik çünkü bizim şartlarımız onlarınkinden daha iyi. Open Subtitles لقد دعونا اكاديمية جين ادمز للاداء, لاننا محظوظون بما يكفي لحصولنا على مرافق افضل مما لديهم.
    Bu fırsatı genç yaşta yakaladığımız için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان جداً لحصولنا على هذه الفرصة ونحن صغار
    - Kaseti almam için ne gerekiyor? - Dünyanın sonunun gelmesi. Open Subtitles -الأن,ماذا سيحدث لحصولنا على الشريط نهاية العالم.
    - Bu o mu? - Bunu bulduğumuz için şanslıyız. - Evet, nereye gidiyor? Open Subtitles حسنا , نحن محظوظين لحصولنا على اللقطة - أجل , إلى أين يذهب ؟
    Yüzü olan bir bebeğimiz olacağı için cidden memnunum. Open Subtitles ممتنين جدّا لحصولنا على طفل بوجه.
    USPIS'te herkesin kendi ofisi olur ama bu gururlu ülkenin teröre karşı ilk silahı olduğumuz için. Open Subtitles في الخدمة البريدية, يحصل الجميع على مكتبه الخاص ولكن هذا لأننا بهذا الفخر الوطني لحصولنا على الدفاع الأول في الحرب على الإرهاب
    Gökyüzümüzde dolaşan tüm bu "Boyz II Men"ler için nasıl kutsanmışız böyle? Open Subtitles كم نحن محظوظون لحصولنا على (بويز تو مين). يطوفون في السماء وحسب؟
    Birlikte zaman geçirdiğimiz için çok mutluyum. Open Subtitles أنا سعيد جدا لحصولنا على هذا الوقت
    - Yönetmenimiz Damien olduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles -نحن محظوظون جداً لحصولنا على (دامين جافيتز) كمخرج
    Böyle bir dinleyici kitlesiyle karşılaştığımız için çok heyecanlıydık, dersi hazırlamayı henüz bitirmediğimiz için birazcık da dehşete kapılmıştık. (Gülüşmeler) Ve çalışmaya başladık. TED لقد غمرتنا السعادة لحصولنا على هذا النوع من المشاهدين ولكننا ارتعبنا قليلاً لأننا لم ننته من تجهيز الفصل بعد . (ضحك) لذا فقد شرعنا في العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more