"لحمايتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • korumak için
        
    • seni korumak
        
    • koruyacak
        
    • güvenliğin için
        
    • korumak içindi
        
    • korumana
        
    • korumanın
        
    • koruma
        
    • koruması için
        
    • korumam
        
    • Seni korumaya
        
    • korurum
        
    • Sizi korumak
        
    • korumama
        
    Seni korumak için elimden geleni yapacağıma inansan iyi edersin. Open Subtitles . أنتى تصدقى بأننى سأفعل كل ما فى وسعى لحمايتك
    Bana söylerken çok üzgündü ama bunu seni korumak için yaptı. Open Subtitles لقد شعرت بشعـور سيئ عنـدمـا أخبرتنـي بذلك لكنّها قامت بذلك لحمايتك.
    Pekâlâ, seni gece gündüz korumak için elimizden geleni yaparız. Open Subtitles حسناً , اذا سنفعل ما نستطيع لحمايتك ليلاً و نهاراً
    Ama teklifimi geri çevirirsen seni korumak için bir şey yapamam. Open Subtitles ولكن إذا كنت صد بلدي المجس، أستطيع أن أفعل شيئا لحمايتك.
    Ama Kraliçe olarak seni korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Open Subtitles لكن علينا أن نبذل كل ما في وسعنا لحمايتك كملكة
    Seni ve masumiyetini korumak için sevdiği her şeyden uzaklaşmasına yardımcı oldum. Open Subtitles لقد ساعدته على الإبتعاد عن كل شيء أحبه لحمايتك أنتِ وأطفالك الأبرياء
    Seni korumaya çalışıyorum, şirketi korumak için elinden geleni yapacağını biliyorum. Open Subtitles وأنا سأفعل ما فى استطاعتي لحمايتك وأعلم أنك ستفعل افضل ما لديك لحماية شركة
    Seni ve şehri korumak için Rico idam edilmeliydi. Open Subtitles ريكو كان عليه ان ينفذ لحمايتك لحماية المدينة
    Bu aptallara sizi korumak için para ödüyoruz, ama onlar sizin öldürülmenize çalışıyorlar. Open Subtitles ندفع هؤلاء البلهاء لحمايتك, و هم يفعلون ما سيؤدى لقتلك
    Seni böyle pisliklerden korumak için kanun yanında. Open Subtitles أنا هنا لحمايتك يا كوزيت من المجرمين أمثاله
    Ama işin özeti, seni korumak için kaynaklarımı kullanmak istiyorum. Open Subtitles لكن الحد الفاصل هو أريد إستعمال مصادري لحمايتك
    Bu giysi seni sıcaktan, basınçtan ve nükleer radyasyondan koruyacak Open Subtitles البدلة صُممت لحمايتك . من الحرارة و ضغط و الإشعاع
    Senin güvenliğin için sevgilim. Düşündüm ki ben "iş seyahati" adı altında önce giderim... sende burada kalıp ortaya çıkan sorunları halledersin. Open Subtitles لحمايتك ، عزيزتي ظننت أنني سوف اذهب في رحلة عمل ، بينما أنتي
    Şu ana kadar yaptığım veya söylediğim her şey seni ve kız kardeşini korumak içindi. Open Subtitles كلّ شيء قلته أو فعلته، كان لحمايتك أنتَ وأختك.
    Ama burada hala senin korumana ihtiyacı olan biri var. Open Subtitles ولكن ما زال هناك شخص ما هنا بجاجة لحمايتك الخاصة
    Ama sen de, o bilgileri korumanın ne kadar acı verici olacağını biliyorsun. Open Subtitles ولكنك أيضاً تعرفين كيف سيكون التعذيب بالنسبة لك لحمايتك لهذه المعلومات
    Aptalca davrandığımı düşündüğünü biliyorum ama müdüründen seni koruma emri aldım. Open Subtitles لحظه , انا اعلم انك تظن اني فقط اتصرف بسخافه لكن لدي امر مباشر من مديرك لحمايتك
    Ve bir gün, seni koruması için benim gibi birine ihtiyaç duyacaksın. Open Subtitles ويوماً ما، سوف تتمنين أن هناك رجل مثلي لحمايتك منه
    Bak, belki de burada kalıp seni korumam gerek. Open Subtitles حسنا، ربما يجب علي أن أخرج وأراقب ما يجري لحمايتك
    Biliyorsun, Lizzie, her zaman senin yanındayım ve seni korurum. Open Subtitles تعلمين ، ليزي سأبقى دائما معك هنا لحمايتك
    Sizi korumama artık ihtiyacınız yokmuş gibi konuşuyorsunuz. Open Subtitles انت تتكلم بطرقة كأنك لا تحتاجني لحمايتك مرة اخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more