Bankanın içine girdiğimde içeride hiçbir şey yoktu. - Para mara yoktu. | Open Subtitles | ذهبت لداخل المصرف ولم يكن هناك أي شيء، لا مال لا شيء |
Ya da ceset hortumun içine çekildi ve başka bir yerden buraya geldi. | Open Subtitles | إما هذا أو الجثة سُحِبت لداخل سحابة القمع وألقيت هنا من مكان آخر |
Karakter mahzun, mahzun bir balkonda gezinir, sonra içeri girer. | TED | الشخصية يتوجب عليها فقط أن تقف على شرفة، أن تبدو حزينة، وتعود لداخل المنزل. |
İşte başka bir çizim ve bu da bir araştırmacının HIV virüsünün hücreye nasıl girip çıktığını düşündüğünün çizimi. | TED | هنا رسم إيضاحي آخر، وهذا رسم عن كيف يمكن أن يتصور الباحثون دخول فيروس الإيدز لداخل الخلية والخروج منها. |
Kızım o otel odasına girdi ve bir daha dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | إبنتى ذهبت لداخل غرفة الفندق ولم تعد ثانية |
Beynin içine girmek için açıldığını görmek dışında bir sürü yol var. | Open Subtitles | للحصول على المزيد من الطرق لداخل الدماغ مجرد تركه مفتوحاً |
Tam içeriye giriyordum ki bir anda boynumdan uçup gitti. | Open Subtitles | كنت متجهة لداخل المنزل عندما طار فجأة من عنقي |
Fena halde cezalıyım. Dün gece eve girerken yakalandım. | Open Subtitles | أنا هالكة , لقد ضبطونى وأنا أتسلل لداخل المنزل أمس |
Buraya geri döndüğünüzdeyse, egodan sıyrılın ve kalbinizin içine yerleşin, arzulayan kalbinize yerleşin. | TED | وعندما تصل لتلك الأعماق وتتخلى عن غرورك وتصل لداخل قلبك، رغبة القلب. |
İstasyonun içine bir girelim de onu senin yerine ararım. | Open Subtitles | سأتصل بة من أجلك بمجرد أن نصل لداخل المحطة |
Yani Kuklacı'nın kendi gerçek vücudunu öldürüp onun bir Sayborg'un içine girmesini mi sağladınız? | Open Subtitles | لقد جعلت سيّدة الدمية أن تغوص لداخل آلي وبعد ذلك قتلت جسدها الحقيقي؟ |
Peki, o zaman oraya gidip içine bakıp, bana neler olduğunu söylesene. | Open Subtitles | حسنا, لما لا نمشي إلى هناك ونتعمق لداخل وتخبرني ماذا رأيت؟ |
İstihbarat, Japonların ormanın içine girdiğini söyledi. | Open Subtitles | الاستخبارات تقول أن اليابانيين تراجعوا لداخل الغابة |
Arkaya geçip bir grup hayvan alın. İçeri gir, Quayne! | Open Subtitles | ، حيوان للتحميل فى الخلف "عد لداخل العربه سيد "كوين |
Sana arkadaşından önce başka bir şey göstermek istiyorum. Lütfen içeri gir. | Open Subtitles | انا اريدك ان تري شيئا قبل ان تريه الرجاء تفضلي لداخل |
Bu adam, bir insan dolusu odaya girip av tüfeğini sallayacak kadar çılgın. | Open Subtitles | هذا الرجل مجنون ليأتي لداخل حفلة مليئة بالناس ويلوح بمسدس في يده |
Kızım o otel odasına girdi ve bir daha dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | إبنتى ذهبت لداخل غرفة الفندق ولم تعد ثانية |
Suyun altına girmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد كان هناك عاصفة قامت بقذفنا لداخل المحيط.. |
O her kimse içeriye girdi, devam edin. | Open Subtitles | مهما، يكن ذلك الرجل، فلقدرجع لداخل |
Gördüğüm en küçük kamera bir kol saatinin üstündeydi ve o bile içeri girerken sürtünecektir. | Open Subtitles | أصغر كاميرة رأيتها كانت على ساعه وهذا سيبقى حفر لداخل |
Eğer bunları bilgisayara taratırsam, reaktörün içinin 3 boyutlu bir resmini alabilirim... | Open Subtitles | لو مسح هذه إلى الحاسوب يمكن أن احصل علي صورة ثلاثية الابعاد لداخل المفاعل |
Mazgalları kapat! | Open Subtitles | عودوا لداخل! |