İnsanları cezalandırmak için çılgınca yollar bulmakla o kadar meşgulsünüz ki çocuklarımı ne kadar sevdiğimi göremiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ مشغولةٌ جداً بالتفكير بطرق مجنونة لمعاقبة الناس لدرجة أنّكِ لم تري كم هو مقدار حُبّي لأبنائي |
Senin kaçıp saklanabileceğin bir yer oldu çünkü o kadar uzun süredir bunun peşindesin ki onsuz kim olduğunu öğrenmekten... | Open Subtitles | ولكنّكِ كنتِ تطاردين هذا لوقتٍ طويل لدرجة أنّكِ أصبحتِ خائفة أن تكتشفي |
O kadar uzun süre sessizde kalır ki unutursun. | Open Subtitles | لقد كان هاتفاً مقفلاً لفترة طويلة لدرجة أنّكِ تنسين أنّه مقفل |
Ve onu doldurmak konusunda o kadar çaresizsin ki ona gerçekten inanıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ توّاقة لملئها لدرجة أنّكِ صدّقتِه فعلاً |
Seninle öyle bir sevişeceğim ki Rudolph Valentino'yu hatırlamayacaksın bile. | Open Subtitles | سأمارس الحب مع لدرجة أنّكِ (ستنسين كل شيء عن (رودولف فالينتينو *مُمثل يعتبر رمز للوسامة، عاش بين 1895-1926* |
Çok iyi işe yaramıştı ki aynı şeyi sana hiç yüz vermeyen Marka'da uyguladın. | Open Subtitles | نجح الأمر بشدة لدرجة أنّكِ قررتِ (أن تقومي بنفس الشيء لـ(مـارك الذي تجاهلكِ أيضـًا |