Brenda Laurel: Daha iki gün önce üretimine başlanan "Rockett'in Zor Kararı"ndan, hızlıca, sadece Bir dakika göstermek istiyorum. | TED | برندا لورا: أريد أن أريكم شيئا سريعاً فقط لدقائق لقرار روكت الخادع والذي نال الذهبية اليومين الماضية. |
Evet, öyle. Bir dakika içinde aşağıda olacağız, tamam mı? | Open Subtitles | نعم ، حقاً ، حقاً نحن سنكون في الأسفل لدقائق ، حسناً؟ |
Bir dakika burada bekleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تمانعون أن تبقوا هنا لدقائق أيها السادة ؟ |
Benimle birkaç dakika konuşmak için uğrarsanız sizi memnuniyetle ağırlarım. | Open Subtitles | أنتما في موضع ترحيب اذا أردتما أخذي جانبا والحديث لدقائق |
- Çok üzgünüm. Odadan sadece birkaç dakika için ayrıldım. | Open Subtitles | ــ أنا آسفة جدّاً ، لقد تركتُ الغرفة لدقائق معدودة |
O şeye birkaç dakikalığına dokunduğumda her şeyin mümkün olduğunu hissettim. | Open Subtitles | عندما لامست هذا الشئ لدقائق قليلة. شعرت وكأن كل شئ ممكن. |
Bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz? | Open Subtitles | هل نستطيع الانفراد لدقائق ؟ |
Bir dakikalığına onu görebilirsin sonra ameliyata alacağız | Open Subtitles | يمكنك رؤيته ولكن لدقائق قليلة نحن على وشك إجراء عملية جراحية له |
Biliyor musun, detroit Bir dakika bir farkla kazanıyordu az kalsın ve uğurlu t-shirtim sayesinde.... | Open Subtitles | تعلمين , ديترويت كادوا ان يهزمونا لدقائق عندها قميصي تدخل |
-Siz ikiniz, bize katılın Bir dakika. | Open Subtitles | و الآن لماذا لا تخرجوا هنا لتقفوا معنا لدقائق ؟ |
Bir dakika boyunca gozunu dikti sadece dikkatle bakti. | Open Subtitles | حسناً , هو حدق فيها لدقائق. فقطيحدقُفيها. |
Bir dakika bize izin verir misiniz? Bütün arkadaşların burada. | Open Subtitles | ايمكن ان تعذرونا لدقائق فقط؟ كل أصدقاءك هنا |
- Öldüğünü sanmıştım. - Bir dakika önce öyleydi. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك قد متّ أنا متت لدقائق هناك |
Haydi bebek. Sadece Bir dakika seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | هيا ، هو يريد أن يتحدث معك لدقائق |
Bu yüzden beni birkaç dakika sabırla dinleyin ve eminim günün sonunda her şey daha açık ve anlaşılır olacak. | TED | لذلك تحملوني لدقائق معدودة واعلموا أنه بعد هذا، ستجدون الأمور أكثر وضوحًا وإشراقًا. |
Bu arada, bunu belli filmlerde görebilirsiniz. Ve bu sadece birkaç dakika alır. | TED | على فكرة, يمكنك رؤية ذلك في افلام تبين هذه العملية بشكل واضح, الخ. التي تكون لدقائق قليلة. |
Şoför bey, birkaç dakika gecikeceğim. Ben gelmeden kalkmayın. | Open Subtitles | ايها السائق , سوف أتأخر لدقائق كن على يقين من انتظارى |
Kendisini gece birkaç dakika görmem mümkün mü? | Open Subtitles | أيمكننى أن أقابله فى أى يوم لدقائق قليلة؟ |
birkaç dakikalığına rahatla. Etkisini çabuk gösterir. | Open Subtitles | حسناً، ارتاحي فقط لدقائق إنه سريع المفعول |
Yaşıyor. Kafasını çarpması bile onu sadece birkaç dakikalığına susturdu. | Open Subtitles | أجل، حتى ضربة على رأسه لم تستطع اسكاته سوى لدقائق معدودة. |
Bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz? | Open Subtitles | هل نستطيع الانفراد لدقائق ؟ |
Bir dakikalığına, kancadan kaçacak zannettim.... | Open Subtitles | لدقائق هناك، أعتقدت أنه سيخرج من الخطاف. |
Sadece bir kaç dakika sonra, evlerine vardık, ve saat tam olarak 8:00'di. | Open Subtitles | ثمّ لدقائق قليلة فقط لاحقاً، وَصلنَا إلى بيتِهم، وهو كَانَ بالضبط 8: 00. |
Nicky, bir kaç dakikalığına ofisime uğramanı istiyorum. | Open Subtitles | نيكي .. أريدك أن تنتظريني عند مكتبي لدقائق قليلة |